Süt dişi önemi

Bebeklik döneminden itibaren kazandırılacak bir takım alışkanlıklarla, büyüme ve yetişkin dönemde diş ve diş eti hastalıklarından büyük ölçüde korunmak mümkün oluyor Ayrıca çocukların mümkün olan en erken yaşta diş hekimiyle tanışması, yetişkin dönemde “dişçi korkusunun” üstesinden gelmek için en büyük adım…

Dişlerin ağızda ilk kez görülmesinden itibaren temizlenmeye başlaması büyük önem taşıyor Bu da bebeklik çağında dişlerin çiğneme yüzeylerinin temiz bir tülbent veya gazlı bezin ıslatılarak silinmesiyle gerçekleştirilebilir

Okul öncesi çocuklarda ise; önemli olan çocuğa diş fırçalama alışkanlığını kazandırmaktır, diş fırçası kullanımının arka dişlerin çıkmasından sonra ortalama 2,5 – 3 yaşında başlanması uygundur

ÇOCUKLUK DÖNEMİ DİŞ FIRÇASI VE DİŞ MACUNU SEÇİMİ:

Çocuğun ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları kullanılmalıdır Fırça kılları aşınır aşınmaz (ortalama 6 ay) mutlaka değiştirilmelidir Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce sadece üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir Her iyi alışkanlık gibi diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılacaktır.

Bebeklik döneminde ve üç yaşına kadar çocuklarda diş macunu kullanımı önerilmez Diş macunu kullanımına üç yaşından sonra başlanmalıdır Ancak reklamlarda görüldüğü gibi fırça büyüklüğünde değil bir leblebi kadar macun, fırçalama için yeterli olacaktır

SÜT DİŞLERİNİN VAKTİNDEN ÖNCE DÜŞMESİ VEYA ÇEKİLMESİ ORTADONTİK PROBLEMLERE YOK AÇAR!

Nasıl olsa bu dişler değişecek Çürümeleri, çekilmeleri problem değil, yani tedavi edilmelerine gerek yok, değil mi? ” sorusuna çok muhatap oluruz “Hatalı bir ön karar vardır bu soruda; zira 6 ay ila 2,5–3 yaş arasında sürmesi tamamlanan ve “süt dişleri” olarak adlandırılan bu dişlerin bazısı 7 yaş, bazısı ise 11 yaşa kadar ağızda sağlıklı olarak kalmalıdır” diyor Bu zaman aralığında dişin kendi vaktinden önce düşmesi, çekilmesi özellikle ortodontik problemlere yol açacaktır.

Daimi dişler için rehber olan bu dişler kaybolduğunda, hatta çürük nedeniyle komşu dişle teması kaybolduğunda bile, daimi dişler açısından yer darlığı ve çapraşıklık problemi ortaya çıkmaktadır Süt dişleri 1–2 mm boşluklarla sıralanır; bu durum normaldir, daimi dişlerin düzgün sürmesi açısından da gereklidir Ön daimi dişlerin oluşumu sürerken oluşan farklı pozisyonlaşmalar anne-babaları çok çabuk telaşlandırır Bu “önemseme” bilinci çok güzeldir, fakat ortodontik tedavi çoğunlukla süt dişleri değişince planlanmaktadır

Diğer bir önemli nokta; çocuğun diş hekimi ile mümkün olan en erken yaşta, “ama mutlaka ağrısız” olarak tanışması ve ortama ısınmasıdır Yüzeysel bir polisaj (profesyonel fırçalama gibi düşünülebilir) ve anestezi gerektirmeyen fissür örtücü tedavileri, tanışma için en uygun olan tedavilerdir Fissür örtücü; çürük önleyici dolgu olarak da bilinir ve çocuğun özellikle daimi azı dişlerinin çukurcuklarının minimal temizlenip kapatılması ve bu bölgelerden çürümesinin önlenmesini sağlar Yılda 2 kez yapılacak rutin muayenelere, kısa sürede ve kolayca yapılabilen florlama eklenirse koruyucu davranmış oluruz

Yine çocukların tedavi için aşırı zorlanmaları, elinin-kolunun tutulması gibi unutamayacakları kötü anılarına sahip olmamaları gerekir Çocuğun yaşı çok küçük ve /veya çok sayıda problemi varsa sedasyonla tedavi pedodontisi tarafından uygulanmalı, işlem tam teşekküllü bir hastanede ve anestezi doktoru refakatinde yapılmalıdır

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞINDA BESLENME ALIŞKANLIĞININ ETKİSİ BÜYÜK!
Çocukların; meyve, sebze, ekmek, kahvaltı gevreği, süt ve süt ürünleri, et, balık ve yumurta içeren dengeli beslenme alışkanlığı edindiğinden emin olun Şeker ve nişastalı besinlerin tüketimini sınırlamak çocuklarınızın dişlerini çürükten korumanıza yardımcı olacaktır.


Okul döneminde beslenme kontrolü kendi eline geçen çocuk cips, çikolata, şeker gibi gıdalara ve asitli içeceklere düşkünlük gösterebilir Karbonhidratlı gıdaların ara öğünlerde tüketilmesi şeker içeriği nedeniyle asitli içecekler ise hem şeker hem de asit içerikli olmaları nedeniyle diş minelerini zayıflatırlar Tüketimlerinden sonra fırçalama yapılmaması çürük için gerekli ortamı sağlar.

Çocuklara bu gibi gıdaların alımından sonra en azından su ile çalkalama alışkanlığı kazandırılması gereklidir. hem sağlıklı bir bünye hem da ağız ve diş sağlığı için; ara öğünlerde elma, havuç gibi meyve ve sebzeleri ısırılarak tüketilmesinin diş yüzeylerinin mekanik olarak temizlenmesine yardımcı olur

ŞEKERLİ YAPIŞKAN YİYECEKLER DİŞ ÇÜRÜKLERİ AÇISINDAN OLDUKÇA TEHLİKELİ!

  • Nişasta veya şeker içeren gıdaların ana öğünlerle beraber yenmesi, bir başka deyişle ara öğün olarak tüketilmemesi gerekmektedir Özellikle yapışkan olanları bu gıdalar arasında en tehlikeli olanlarıdır Nişasta ve/veya şeker içeren yapışkan yiyecekler dişler üzerine yapışıp uzun süre orada kalabilirler Bu da diş çürükleri açısından oldukça tehlikeli bir durumdur
  • Çocukların beslenme çantası hazırlanırken şu önerileri dikkate almakta fayda var:
  • Peynir, süt, elma ve havuç gibi besinlerin içeriğindeki bazı maddeler, ağızdaki asit miktarını azaltıyor, diş çürüklerinin önüne geçiyor
  • Peynir, yapısındaki kalsiyum fosfat ve peptitler ile ağızdaki asit miktarını azaltarak, dişin yapısını güçlendirir Peynir, ayrıca tükrük akışını uyararak asit ortamını azaltmakta ve mekanik temizliğe yardımcı olmaktadır
  • Süt, içeriğindeki kazein, kalsiyum, laktat, iyonize kalsiyum, fosfat iyonları, yağ ve vitaminler ile diş çürüklerini engellemektedir Ancak, süte katılan şeker çürük riskini artırır
  • Yer fıstığı, fosfat ve kakao, tannik asit içeriği ile ağız sağlığının korunmasına yardımcı olur
  • Elma ve havuç gibi meyveler ise ısırarak yenildiğinde dişlerin mekanik olarak temizlenmesine ve dişeti sağlının korunmasına yardımcı olur