20 lik Diş Çekimi ve Sonrası

0

20 lik dişler zaman zaman ağızda sorunlara sebep olabilmektedir. Diş hekiminiz size yirmilik dişlerinizin çekilmesi tavsiyesinde bulunuyorsa bunu dikkate alın ve  kesinlikle endişelenmeyin. Zira merak etmeyin dişinizi çektirdikten sonra eski halinize geri dönebileceksiniz. Aslında, üçüncü büyük azı dişler (yirmilik dişler) ağız sağlığınızı etkilemeye başladığında bunları çektirmek verilecek en doğru karardır. Düzgünce iyileşmek ve her türlü komplikasyonu önlemek için dikkatli davranmalı ve tüm operasyon sonrası iyileştirici talimatları takip etmelisiniz.

20 lik Diş Çekimi Sonrası Bakım Neden Önemli?

20 lik Diş Ameliyatı sonrasında dişlerde bazı geçici kanama, şişlik, rahatsızlık ve morarmalar görülse de çoğu hasta kısa sürede iyileşmektedir. Bununla birlikte, kuru soketin (çekim sonrası alveoliti) en yaygın önlenebilir cerrahi komplikasyon olduğunu bilmeniz önemli.

Soket içerisinde yeni oluşan kan pıhtısı yerinden oynatıldığında veya çözüldüğünde, kemik ve sinir uçlarının açığa çıkmasıyla kuru soket oluşur. Yirmilik dişler çekildikten sonra olası problemlerin önüne geçmek ve rahatlamak için tavsiyelerimiz şöyle:

Dişlerde Kanama

Eğer dişlerde şiddetli kanama durumu varsa hemen diş hekiminize ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Sızıntı şeklinde kanama varsa çekim yeri üzerine konulan gazlı bezle basınç uygulayarak yarım saat tutulursa kanama mutlaka duracaktır. Eğer kanama hala devam ederse en uygun olan davranış diş hekiminize başvurmanızdır. Bu hemen mümkün değilse bir çay poşetini suda ıslattıktan hemen sonra gazlı beze sarın ve diş yerine basınçla uygulayın. Kısa sürede kan duracaktır.

Şişlik

Şişliği, morarmayı veya her türlü ağrıyı en aza indirmek için aralıklı olarak iki güne kadar (20 dakika uygulayıp 20 dakika ara vererek) buz küpünü ağzınızın dışına uygulayın. Çekim öncesi eğer dişiniz enfeksiyona maruz kaldıysa diş hekiminiz size buz yerine ılık, nemli kompres yapmanızı tavsiye edebilir.

Ağız Bakımı

Ameliyattan sonra ilk iki saat boyunca yemek yemeyi, bir şeyler içmeyi veya almayı sınırlandırın ve günün geri kalanında dinlenin. Kan pıhtısını yerinden oynatmamak için ağzınızı güçlü şekilde çalkalamayın. Ayrıca birkaç gün boyunca hem sıkı egzersiz yapmaktan hem de sigara içmekten veya ameliyat günü ya da kanama sürdüğü müddetçe aşırı derecede tükürmekten kaçının. 12 saat sonra, tuzlu su veya sulandırılmış ağız gargarası ile ağzınızı hafifçe çalkalayabilirsiniz. Ameliyat gecesi dişlerinizi dikkatlice fırçalayın ancak ameliyatlı bölgeden mümkün olduğunca uzak durun.

Dengeli Beslenme

Kanama durduktan sonra, susuz kalmamak için bol miktarda ılık içecekler için. Bir blenderda sıvılaştırılan sebzelerin, etlerin ve meyvelerin yanı sıra pudinglerin, yumurtanın, patates püresinin ve pişmiş tahılların tercih edilmesi daha uygundur. Kan pıhtısını yerinden oynatmamak için gazlı içeceklerin içilmesine ve cepte parçacık bırakabilecek patlamış mısır, yer fıstığı ve makarna gibi yiyeceklerin yenmesine karşı dikkatli olunmalıdır.

Kullanılan İlaçlar

Tam olarak diş hekiminizin belirttiği şekilde enfeksiyon için reçetelendirilmiş ağrı kesici ilaç ve antibiyotikler alın. Uyuşturucu etkisi güçlü bir ağrı kesici ilaç alıyorsanız, araba veya makine kullanmamanız ve alkollü içeceklerden uzak durmanız gerektiğini unutmayın.

Hangi Durumda Diş Hekimini Aramalısınız?

  • İyileşmesi gerekirken daha da kötüleşen şişlik.
  • Basınçla azalmayacak derecede aşırı kanama.
  • Ameliyattan sonra üç ila dört gün boyunca şiddetli zonklama şeklinde ağrı.
  • İnatçı yüksek ateş.

İster yirmilik dişinizin birini yada isterseniz dördünü birden çektirmiş olun, bu süreci diş hekiminizle birlikte geçirmenizde fayda var. Zira  bu sorunun üstesinden zorlanmadan nasıl geleceği konusunda diş hekiminiz uzman olduğu için tavsiyelerini dikkate almalısınız.  

Ortodonti Tedavisinde Yaş Sınırı

0

Ortodonti Tedavisinde Yaş Sınırı Varmı?

Ortodonti tedavisinde, çene kemiklerinin ve kafa kemiklerinin doğru çalışmamasından kaynaklanan bir sıkıntı yoksa ve rahatsızlık sadece dişlerin çapraşıklığı, üst üste binmesi, yanlış konumlarda bulunması gibi rahatsızlıklardan ibaretse ortodontik tedavide bir yaş sınırı yoktur, ileri yaşlarda bile ortodontik tedavi yapılabilir. Ortodontik tedaviye en erken kalıcı dişlerin tamamlanmasıyla başlanır.

Bilindiği gibi bebeklerde dişler 6-7 aylıkken görülmeye başlar. Süt dişlerinin çıkışı iki (2) – iki buçuk (2,5) yaşlarında tamamlanır. 20 adet olan sütdişleri geçicidir ve yedi yaşından itibaren bu dişler asıl dişlerin çıkmaya başlamasıyla birlikte dökülmeye başlar.

Süt dişlerinin yerine kalıcı dişlerin çıkışları genellikle 11-12 yaşlarında tamamlanır. Bu yaşlarda dökülen süt dişlerinden ayrı olarak her çenede 4’er tane diş daha çıkar. Yani bu yaşlardaki bir çocukta 28 diş bulunur. Ortodontik tedaviye en erken bu yaşlarda yani 11-12 yaşında başlanır. Ancak, yukarıda da belirtildiği gibi bu tedavi için ileri bir yaş sınırı yoktur. Dişler ağızda sağlıklı olarak bulunduğu sürece diş çapraşıklıkları ileri yaşlarda bile rahatlıkla tedavi edilebilir.

Fonksiyonel Tedavi

Eğer dişlerdeki kapanış bozuklukları çene kemiği, çene eklemine bağlı ile ise ve fonksiyonel tedavi gerektiriyorsa bu tedavinin kemik gelişiminin henüz tamamlanmadığı dönemde yani çocukluk döneminde yapılması zorunludur.

Fonksiyonel tedavi çene ve kafa kemiklerinin büyümesinin yönlendirilmesi şeklinde yapılan tedavinin adıdır. Alt çene geriliği veya üst çenenin gelişimin fazla olması gibi durumlarda, çenenin kapanış bozukluklarında çenenin belli konuma çekilmesi için yapılan ortopedik bir tedavidir. Çene bozukluklarının giderilmesi için uygulanan ortopedik tedavi de yine ağız içi apareyler kullanılarak yapılır. Bu tedavide kemik büyümesinin yönlendirilmesi söz konusu olduğundan kemik gelişimi devam ediyor olmalıdır. Bu en uygun dönem 12-16 yaş aralığıdır.

Telsiz Ortodonti ( İnvisalign ) Tedavisi

0

Invisalign (Telsiz Ortodonti) nedir?

Teknolojik yenilikler ile birlikte ortodontik tedaviler de her geçen gün yeni yöntemler gelişmektedir. Son teknoloji tedavi yöntemlerinden biri de invisaling diş tedavisidir. İnvisaling kişiye özel tasarlanan şeffaf plaklar (aligner) ile dişlerdeki çapraşıklığı gidermek için tatbik edilen tel içermeyen bir ortodontik tedavi yöntemidir. İnvisalign diş tedavisinde kullanılan malzemeler şeffaftır ve hiçbir yan etkisi yoktur. Bu yöntemin en etkili yanı tedavinin uzun sürmesine rağmen dışardan hiç belli olmaması ve zahmetinin az olmasıdır.

Invisalign Telsiz Ortodonti Tedavisi Güvenli mi?

İnvisalign Telsiz Ortodonti Tedavisi evet, oldukça güvenlidir. Bir şey yerken içerken her hangi bir zarar vermez. Takması çıkarması kolay olduğu için sıkıntı çıkarmaz. Metalsiz bir aparat olduğu için diş ve diş etlerine zarar vermez. Oldukça güvenli olduğundan çocuk, genç ve yetişkinlerde kolaylıkla kullanabilmektedirler.

Diş Teli Olmadan Dişler Nasıl Hareket Ediyor?

Dişlerin nasıl bir şekil alması ve hangi pozisyonda olması isteniyorsa o pozisyona uygun birçok invisaling plaklar oluşturulur. Ayrı ayrı her bir plak hedefe 0.05 mm daha yakındır. Bu plaklar hedefe doğru hareket oluştururlar.  Her plak 15 gün takılır. 15 gün sonrasında diğer plaklara geçilerek hedefe ulaşılır.

Diş Hareketine Bağlı Olarak Şeffaf Plaklar Nasıl Üretilir?

Ordotontist hekimin hastanın ağzından ölçüleri alması ve alınan ölçüleri bilgisayarda tarama yöntemi ile 3 boyutlu olarak yansıtılır. Daha sonra bilgisayar simülasyonu ile dişler sanal ortamda hareket ettirilir. Bunun üzerine ayrı ayrı her bir 0.05 mm lik oynamaya göre plaklar üretilir.

Tedavi Sonrası Durumu, Tedavi Öncesinde Görebilir miyim?

Elbette görebilirsiniz. Teknolojik imkânlarla bu artık yapılabiliyor. Tedavi olmadan evvel tedavi sonrasında ki dişlerinizin aldığı şekli dişleriniz sanal ortama aktarıldıktan sonra görmeniz mümkündür.

İnvisalign Kimler İçin Uygun Bir Diş Tedavisi Yöntemidir?

İnvisalign ortodonti, hem gençler için hem de yetişkinler için uygun bir tedavidir. Ancak bu tedavinin uygun olup olmadığını hastaya mutlaka ortodontist hekimin söylemesi gerekmektedir. Bu nedenle hekiminizin dişlerinizi muayenesi sonucunda alacağı karar önemlidir. Çünkü hafif ve orta derecede diş çarpıklıklarını bu yöntemle tedavi etmek mümkündür.

Çocuklarda Invisalign Tedavisi Uygulanabiliyor mu?

Çocuklarda invisalign diş tedavisinin uygulanabilmesi için çocukların tüm süt dişlerini dökmüş olması, yerlerine kalıcı dişlerinin gelmiş ve oturmuş olması gerekmektedir. Böyle durumlarda ancak bu tedavi uygulanmaktadır. Buna göre çocukların tahminen 13 ile 14 yaşlarında olması gerekmektedir.

Invisalign Tedavisinin Avantajları, Faydaları Nelerdir?

  • Bu tedavinin en önemli avantajı güncel yaşamınızı negatif yönde etkilememektedir.
  • Ağız içerisinde hiç görülmediği için Invisalign gülüşleriniz problem olmaz gönül rahatlığı ile gülümseyebilirsiniz.
  • Dilediğinizde Invisalign plaklarınızı bir şeyler yerken, içerken, ya da ağız içi bakım yaparken çıkarabilirsiniz.
  • Tedavide her hangi bir metal kullanılmadığı ve bunun aksine plaklar, şeffaf ve yumuşak malzemelerden oluştuğu için dişlerinizi ve diş etlerinizi sıkmaz ve herhangi bir rahatsızlık oluşturmaz.
  • Her yaştan hastalara uygulanabilmektedir. Genç, yaşlı, yetişkin fark etmemektedir.

İnvisalign Tedavisi Sonrası Kontrollerin Sıklığı Nedir?

İnvisalign tedavisi sonrası kontroller 30 günde bir şeklinde olacaktır. Her kontrol sonunda hastaya 2 adet şeffaf plak teslim edilir. Yukarıda belirttiğimiz gibi şeffaf plaklar her 15 günde bir değişmektedir. Bu nedenle tedavi süresince ayda bir olan her kontrolde uzman ordotontist hastasına 2 adet plak vermektedir. Bu plakların üretim sayısı tedavinin süreceği süreyi de belirlemektedir. Buna misal verecek olursak size özel üretilen plak sayısı şayet 30 tane ise bu tedavinizin 15 ay sürmesi anlamına gelmektedir.

Şeffaf plakları ne kadar süre ile takmam lazım?

İnvisalign tedavisinde şeffaf plakları en az günde 20 saat kullanmalı ancak yemeklerde çıkarmalıdır. Şayet oldukça önemli organizasyonlarda yalnızca 1 ile 2 saatliğine çıkarılmasına izin vardır.

İnvisalign Tedavisinde Ağrı Yaşanır mı?

Ağıza giren herhangi bir yabancı cisimde bile rahatsızlık olabilmektedir. Şeffaf plakların ağıza ilk alındığı dönemlerde biraz sıkma birazda baskı hissedebilirsiniz. Fakat insan adapte olan, alışabilen bir varlık olduğu için bir müddet sonra duruma adapte olmakta ve hiç rahatsız olmamaktadır. Kendiliğinden bir müddet sonra dişler doğal karşılayacak ve rahatsızlık hissi oluşturmayacaktır. Bunun dışında bariz bir ağrı yoktur. Hissedilen sadece hafif bir baskıdır.

Bir şeyler içerken şeffaf plaklarımı çıkartmam gerekir mi?

Isı derecesi normal (ılık) olan içecekleri ve gıdaları yiyebilirsiniz. Ancak çok soğuk ve çok sıcak içecekler ve yiyecekleri yerken mutlaka çıkarmalısınız. Özellikle ısı değeri yüksek gıdaları tüketirken çıkarmanız önerilir. Zira şeffaf plaklar yüksek ısıda deforme olabilirler.

Invisalign Plakları Dışarıdan Farkedilir mi?

Invisalign diş plakları şeffaf oldukları için görünmezler. Dışarıdan fark edilmezler. Hatta hastalar kendileri bildirmedikçe çevrelerindeki kişilerin bunu anlamadıklarını şaşırarak belirtmektedirler.

Invisalign Diş Tedavisi Esnasında Konuşma Zorluğu Yaşanır mı?

Invisalign diş tedavisi esnasında ilk zamanlar kısa süreli zorlanma söz konusu olabilmektedir. Bir müddet sonra kişi plağa alışınca zorlanmayacaktır. Ancak bir yerlerde konuşmacı olarak bulunuyorsanız dilerseniz 1 -2 saatliğine plağınızı çıkarabilirsiniz.

Invisalign Diş Plaklarının Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

Invisalign diş plaklarının bakımı oldukça basittir.  Her sabah ve akşam akan suyun altında diş plağınızı fırça yardımı ile yıkayabilirsiniz.

Invisalign Telsiz Ortodotik Tedavi Öncesi Neler Yapılması Gerekir?

İnvisalign (Tel kullanmadan diş düzeltme) tedavisine başlamadan evvel ağız içerisindeki tüm bakımlar yapılmalı, varsa çürüklerden kurtulmalı, hekim tarafından onaylanmış temiz ve sorunsuz bir ağız içine sahip olunmalıdır. Buna da ancak hekim karar vermektedir. Bazı durumlarda hekimler 20 yaş dişlerinin bile çekilmesini isteyebilmektedirler. Çünkü ölçü alındıktan sonra ağız içerisinde hiçbir değişiklik olmamalıdır. Şayet yapılabilecek implant, köprü gibi protetik uygulamalar var ise, bunlar Invisalign bitince yapılabilecek tedavilerdir.

Invisalign Tedavisi Sonrası Bir İşlem Yapılması Gerekiyor mu?

Tedavi bittikten sonra ister telli ortodontik tedavi olsun ister telsiz ortodonti tedavileri olsun bütün ortodonti tedavilerinde tedavi sonrası dişlerin iç kısmına ince “retainer” diye tabir ettiğimiz sabitleyiciler takılmaktadır. Bu teller dışardan hissedilmemektedirler. İnvisaling Diş Hareketlerinin durmasını ve geriye dönüş olmasını engeller. Süresini ise hekiminiz belirler.

Invisalign Pahalı Bir Tedavi mi?

Invisalign tedavisi diğer birçok diş tedavisi yöntemine kıyasla pahalı bir yöntem olarak düşünülebilir ancak sağladığı konfor, uygulama kolaylığı ve hiçbir yan etkisinin olmaması ayrıca tedavideki başarısı ile artık ülkemizde de yetişkinler tarafından sıkça tercih edilmektedir.

Invisalign Fiyatları Neye Göre Belirleniyor?

İnvisalign Fiyatları kişiye özeldir. Ağız yapısı, seans sayısı bütün bu belirleyici etkenlere uygun olarak diş hekiminiz size fiyat verecektir.

Diş Tedavi Metodları

0

[WPSM_AC id=1403]

Zirkonyum Diş Kaplama

0

Zirkonyum Nasıl Bir Element?

Zirkonyum elementi 18. yüzyılda keşfedilmiş bir metal türüdür. Zirkon yada zirkonia adları ile de tanınır.  Uzay sanayisinden askeri alanda bir çok farklı dalda kullanılan bir malzemedir. Zirkonyum metalini diğerlerinden ayıran en büyük özelliği korozyona uğramamasıdır. Bu yüzden bir çok farklı alanda dayanıklılığı sebebi ile tercih edilir.

Beyaz renkli ve ışığı geçirgen yapıda olmasından dolayı diş sektöründe de altyapı malzemesi olarak kullanılmaktadır. Zirkonyum diş sektöründe, genelde kaplama olarak kullanılır ve zirkonyum kaplama olarak bilinir. Klasik porselen ve protezlerin alt yapısı olan gri renkli metaller yerine beyaz ve ışık geçirmesinden dolayı çok iyi bir alternatifidir.

Zirkonyum Diş Kaplama Nedir

Bilindiği üzere Diş Kaplamaları genellikle porselen kaplama olarak uygulanır. Ancak Diş kaplamaları metal destekli yada metal desteksiz olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Daha estetik bir gülüş gereksinimi içersinde olan hastalar için diş hekimleri de daha estetik tedavi yaklaşımları içersindedirler. Bu estetik ihtiyaçlar, diş hekimliğinde daha fazla estetik bir yaklaşım olan zirkonyum alt yapılı dişleri tedavilerinde daha sık kullanılmasını gündeme getirmektedir.

Diş yapımında kullanılmakta olan ve beyaz renkli bir madde olan zirkonyum, saf mineral hali yerine zirkonya seramiği haline dönüştürülüp kullanılarak özel fırınlarda işlenmektedir. Zirkonyum Diş Kaplama, metal desteksiz kaplamalar grubundan olup, metal destekli kaplamalara kıyasla daha doğal bir görünüm sunar.

Zirkonyum Diş Kaplamanın Faydaları

  • Zirkonyum diş kaplamalarının ışık geçirgenliğinin metal destekli kaplamalara oranla daha fazla olması nedeniyle diş etlerinde koyu bir renk oluşturmaz ve ileride metal kaplamalı porselen dişlerde olması mümkün olan diş eti kenarından siyah renk yansıması gibi sorunlarla karşılaşmazsınız.
  • Zirkonyum diş kaplama da zirkonyumun ışığı geçirebilme özelliği sayesinde dişlerde meydana gelebilen mat görüntü kaybolarak, dişlerin orjinal haline en yakın bir görünüm alması sayesinde daha sağlıklı, daha şeffaf ve daha doğal bir görünüm elde edilir.
  • Zirkonyum kaplama diş eti sağlığnız açısından da önemlidir. Çünkü, zirkonyum diş kaplamalar diş etleriyle daha uyumludur ve zirkonyum diş kaplama yapılmış dişlerin etrafında ki diş etinde, diş eti hastalığı görülmesi olasılığı metal destekli diş kaplamalarına oranla daha düşüktür.
  • Zirkonyum diş kaplama, beyaz renkli, sıcağa dayanıklı ve metale karşı alerjisi olan hastalar içim ideal bir diş tedavisi türüdür.
  • Zirkonyum diş kaplama yaptıran kişilerde sıcak soğuk hassasiyeti olmaz. Ayrıca, metal olan dişlere oranla sağlamlığı daha fazladır.
  • Zirkonyum kaplama, sigara veya başka nedenler ile oluşan lekelenmeleri en aza indirger.
  • Zirkonyum kaplama ağız kokusuna yol açmaz, diş eti sorunlarına sebep olmaz ve ağızda tat değişikliğine neden olmaz.

Zirkonyum Diş Kaplama Nasıl Yapılır?

Tıpkı diğer kaplama modellerinde olduğu gibi Zirkonyum kaplamalarda da önce bir miktar küçültme işlemi yapılır ve diş eti sağlıklı duruma geldiğinde ölçüsüsü alınır. Laboratuvar ortamında dişe uygun renkte zirkonyum alt yapı ve üzerine porselen üst işlenerek klinik ortamda diş ile uyumu sağlanır. Son adımda ise özel yapıştırıcılar ile diş üzerine kalıcı olarak yapıştırılır ve işlem bitirilir.

Diş Röntgeni

0

Diş Röntgeni Hakkında Genel Bilgilendirme

Periyodik olarak ziyaret ettiğiniz diş hekiminiz size diş röntgeni çekmeden önce hala size ısırmanız için küçük bir tabaka mı veriyor yada  yüksek teknolojili panoramik bir diş röntgen cihazı vasıtasıylamı röntgen çekiliyor.  Bu yazımızda dental röntgen cihazlarının çeşitli tiplerine, diş röntgenlerinin güvenli olup olmadığına, hamilelik esnasında diş röntgeni çektirmenin bir soruna sebep olup olmayacağına değineceğiz.

Neden Diş Röntgeni Çekilir

Diş röntgeni diğer bir tanım olarak radyografi olarak ta adlandırılır ki bu işlem dental radyolojinin konusudur. Eğer bir diş hekimine ilk defa gittiyseniz, diş hekiminizi uzun bir süredir ziyaret etmiyorsanız ya da tedavi sonrası takip yada  kontrol seansındaysanız diş hekimi diş röntgeni çekmek isteyebilir. Yaşınız, sağlığınız, bireysel ihtiyaçlarınız ve risk faktörleriniz, diş röntgenlerinin ne sıklıkla alındığını belirler.

Röntgen çekilmeden detaylar görülmez. Söz gelimi diş röntgeni dişlerinizin genel durumunu, diş köklerini, çene yerleşimini ve kemiklerinizi gösterir. Diş hekimlerinin periodontal bir hastalığınızın (diş eti hastalığı) olup olmadığını varsa hastalığın ne kadar ilerlediğini görmesine imkan tanır. Diş röntgenleri ayrıca kist, tümör ve benzeri anomalileri açığa çıkarır.

Diş problemlerini erken bulmak ve tedavi etmek hastalara zaman ve para kazandırdığı gibi tedavi sürecinide kolaylaştırır. Hatta gizli bir tümörünüz varsa, diş radyolojisi bu aşamada çok önemli olabilir. Röntgen cihazında bir kaç saniye beklemek olası risklerin bertaraf edilmesi anlamında ödenen çok küçük bir bedeldir!

Diş Röntgeni Çeşitleri

En yaygın uygulanan diş röntgeni bitewing metodudur. Bitewing röntgen, diş filmi almak için ağıza yerleştirilen küçük bir filmin ısırılmasını kapsar. Genellikle dişler arasında çürüme olup olmadığını belirler ki çürümeye neden olan bakterilerin yaşadığı en yaygın alanlardan biri dişler arasındaki boşluklarıdır.

Bir diğer yaygın diş röntgeni tipi de, diş hekimine kökler dahil olmak üzere tüm dişin tam bir görüntüsünü sunan periapikal röntgendir. Periapikal röntgen, diş hekimlerinin belirli bir dişin kök yapısını değerlendirmesine yardımcı olur. Kemik seviyesi, kist ve apseler kolayca tespit edilir.

Panoramik röntgen ise bütün ağız yapısının görülmesine imkan tanıyan bir röntgen türüdür. Tüm üst ve alt dişler ile çenenin bir kısmı tek bir görüntüde toplanır. Diş hekimleri özellikle çocukların dişlerinin nasıl geliştiğini görmek için panoramik röntgen kullanırlar.

Peki Diş Röntgeni Tehlikeli mi?

Diş röntgeni yapılan açıklamalar baz alındığında güvenli olduğu belirtilir. Her türlü x-ışını radyasyon barındırabilir, fakat diş röntgenlerindeki radyasyon miktarı çok azdır. Dahası günümüzün modern röntgen cihazları, geleneksel cihazlara kıyasla çok daha az radyasyon yayar.

Amerikan Radyoloji Koleji’nin bir çalışmasına göre standart bir diş röntgeni .005 millisiever radyasyon yayar ki bu oran sıradan bir günde bir insanın güneş ve diğer kaynaklardan aldığı radyasyon oranına tekabül eder. Günlük aktivitelerimizin çoğu bizi bir miktar radyasyona maruz bırakır. Mikrodalga ve diğer elektrikli ev aletleri, hatta güneş ışığı bile sizlere radyasyon verir. Bir uçağa binmek sizi radyasyona maruz bırakır. Eğer diş röntgeni çektirmek çok önemliyse endişelenmenize gerek yok.

Ayrıca röntgen çekerken radyasyon maruziyetini en aza indirmek için bazı önlemler alınır. Röntgenden önce size verilen önlük içerisindeki kurşun, vücudunuza gelecek radyasyonu engeller, önlüğün küçük yaka kısmı tiroidinizi korumanıza yardımcı olur.

Diş Röntgeni ve Hamilelik İlişkisi

Hamileler ve hamile adayları genellikle diş röntgenlerinin hamilelik söz konusu olduğunda güvenli olup olmadığını çok defa sorarlar. Normal şartlarda hamileliğin tüm aşamalarında güvenli olduğu bilinir ancak bu sorunun cevabını hem diş hekiminizin hem de kadın doğum uzmanınızın vermesi daha doğru olacaktır. Sizin yapmanız gereken, daha fazla önlem alınması için bu durumu diş hekiminiz ile paylaşmaktır.

Hamileyken bu aşamada diş hekimine gitmeyi asla bırakmayın. Zira dalgalanan hormon seviyeleri ağzınızda bazı problemlere yol açabilir. Hamilelik sırasında, diş veya diş eti ile ilgili sorunlar daha olasıdır. Dişlerinizde veya diş etlerinizde enfeksiyon varsa, bebeğinizin erken doğma ihtimali veya düşük yapma riski artacaktır.

İmplant Nedir Kimlere Uygulanır

0

İmplant Nedir Kimlere Uygulanır?

İmplant Nedir sorusunu Eksik dişlerin tedavisinde kullanılan ve çene kemiğinin içine yerleştirilen titanyumdan yapılmış vidalardır şeklinde cevaplayabiliriz. Bu vidaların üzerine diş protezi yerleştirilir. İmplant tedavisinin diğer tedavilere avantajı komşu dişlere zarar verilmez. Yani komşu dişlerin kesilmesi gerekmez. İmplant diş kök görevi görür ve doğal diş gibi rahatlıkla yemek yiyebilir, konuşabilir ve gülebilirsiniz.

İmplant tedavisi kimlere uygulanabilir?

İmplant tedavisi 18 yaş üzeri, çene ve yüz gelişimini tamamlamış bireylere uygulanır. Tedaviden önce çene yapısının implanta uygun olup olmadığı çekilen röntgenlerle tespit edilir. Şeker hastalarında tedaviden önce hastalığın düzene girmiş olması gerekir. Kan sulandırıcı ilaç kullananlarda tedaviden önce ilaçlar kesilir. Kemik erimesi olanlar uygun tedavi aldıktan sonra implant tedavisi görebilirler.

İmplant tedavisi nasıl yapılır?

İmplant tedavisi hastaya hafif bir sedasyon verilerek yapılır. İşlemden önce detaylı muayene ve röntgen gereklidir. Çene kemiklerinin ve kalan dişlerin ölçüsü alınır. Dental implantların yerleştirilmesi için iki seçenek vardır. Tek aşamalı işlemde implant yerleştirildikten sonra geçici başlık takılır. İki aşamalı işlemde ise dental implant takıldıktan sonra üzeri diş eti ile kapatılır ve iyileşmeye bırakılır.

Protez başlıklar daha sonra takılır. Her iki durumda da geçici bir köprü yerleştirilir ve alt çene için 3 ay, üst çene için altı ay iyileşme süreci beklenir. Bazen dental implantların üzerine yeni yapılan dişler hemen takılabilir. Dental implantla hasta güvenle gülebilir ve yemek yiyebilir. Zirkonyum İmplantlar, titanyumdan yapılmış implantların direncini artırmak için yapılmış yeni kuşak implantlardır. Özellikle dar çene kemiğinde dayanıklılığı artırmak için kullanılır. Titanyumdan dayanıklılık haricinde farkı yoktur.

Zirkonyum aynı zamanda diş kaplamasında da kullanılmaktadır.  Zirkonyum doğal dişe yakın beyazlıktadır ve ışığı yansıtır. Bu nedenle dayanıklılık yanında estetik açıdan da kullanışlıdır. Aşınma yapmaz ve ağızda metal tadı bırakmaz. Zamanla renk değişikliğı oluşmaz. Vücuda zararı yoktur.

Diş teli uygulaması (Ortodonti)

Diş teli değişik nedenlerle dizilimlerinde bozukluk ve çarpıklık olan dişlerin üzerine yerleştirilen braket ve bunları tutan telden oluşur. Diş teli aralıklı dişleri olanlara, dişlerinde çarpıklık olanlara, ısırma bozukluğu olanlara, kırık dişlere ve birbirinin üzerine binmiş dişleri olanlara uygulanır. Diş teli tedavisinin belli bir yaşı yoktur. Diş teli tedavisi yaklaşık 18-24 ay arasında sürer. Ciddi çene bozukluklarında bu tedavi üç yıl sürebilir. Diş teli tedavisi alan hastalar çok yapışkan gıdalar dışında her şeyi yiyip içebilirler. Ancak temizliğe çok özen göstermeleri gereklidir.

Diş eti çekilmesi ve tedavisi

Diş etinin mine tabakasının altına kadar çekilmesi ve diş kökünün açığa çıkması diş eti çekilmesi olarak değerlendirilir. Genetik olabileceği gibi diş taşları, kötü kaplamalar, dişlerin sert ve aşırı fırçalanması sonucu oluşabilir. Diş eti çekilmesinin belirtileri ağız kokusu, diş fırçalarken kanama, diş etlerinde şişme ve kızarmadır. Diş eti çekilmesi aynı zamanda diş kayıplarına yol açabilir.

Diş eti çekilmesi tedavisinde değişik dolgu teknikleri kullanılır. Diş tamamen kaplanabilir. İleri boyutlu vakalarda cerrahi yöntem kullanılır. Cerrahi yöntemde civar bölgedeki sağlam doku hasarlı bölgeye kaydırılarak çekilme olan alan kaplanır yada damaktan alınan bir greft, çekilme olan bölgeye cerrahi olarak eklenir.

İmplant Markaları

0

İmplant Markaları

Sağlıklı bir gülüş ve sağlıklı ağız yapısı için diş ve ağız bakımı çok büyük önem taşır kuşkusuz. Düzenli diş kontrolleri, doğru diş fırçalama ve ağız içinin temiz tutulması diş bakımının olmazsa olmazlarıdır diyebiliriz. Ancak bunları tam olarak yapsanız bile dişinizde oluşan bir problem ile karşı karşıya gelmeniz muhtemeldir. Kimi zaman dişlerinizle ilgili bir sorun sonucu çekim yapılması gerekebilir, kimi zaman da diş şekliniz hoşunuza gitmeyebilir.

Böyle durumlarda en çok başvurulan yöntem, implant tedavi modelini değerlendirmektir. Fakat implant konusunda oldukça fazla ve başarılı marka vardır sektörde. Bu markalar hakkında bilgi edinmek elbette fikir edinebilmek adına çok önemli.  Aynı zamanda her açıdan doğru seçimin yapılabilmesi adına bu gerekli. Sizlere implant markaları hakkında rehber olması açısından bir makale hazırlamak uygun bir davranış olacaktı. İçeriği okumanın haricinde En iyi implant markaları ve implant fiyatları ile ilgili detaylı bilgi için bizi arayabilirsiniz.

AB İmplant Markası

İsrail menşeili olan AB Dentel Devices, İsrail’deki başarılı diş hekimi olan bir çift tarafından kurulmuştur ve 15 yıldır implant sektöründe varlığını sürdürmektedir. Çalışmalarını sadece dental implantlar çerçevesiyle kısıtlayan marka, son teknolojileri kullanarak, en başarılı implant fiyatlarıürünleri pazara açıyor. Böylesine bir özverinin sonuçlarını alan AB Dental Devices markası, Ortadoğu’da en çok adını duyurmuş markalar arasına girmiştir. Böylesine çok ve kaliteli markanın olduğu implant sektöründe adından söz ettirebilmek, gerçekten büyük bir başarı.

AlphaBio İmplant Markası

AlphaBio markası Danaher Corporation firmasının ABD merkezli bir markasıdır. Marka, implant tedavisinde gerekli olan tüm ürün ve Alpha bio implant markasıhizmet çeşidine sahiptir. Gelişen teknolojiyi iyi bir şekilde kullanan AlphaBio, tedavi esnasında kullanılacak olan tüm cerrahi aletleri de üretip, diş hekimlerinin ve hastanın süreci sağlıklı geçirmesini garantilemiş oluyor. Bütün ürünlerinde dayanıklı hammaddeler kullanarak, ürünlerin hayat boyu kullanımını garanti ediyor. AlphaBio’nun böylesine büyük bir marka haline gelmesindeki en önemli etken, ürünlerin kalitesi sayesinde oluşan müşteri memnuniyetidir.

DTI İmplant Markası

Yerli bir implant markası olan DTI, doktorlar, mühendisler ve bilim adamlarının yaptığı katkılar ile bir marka haline gelmiştir. Marka üretim konusunda pek çok önemli üniversite ile yaptığı iş birliği sayesinde ürünlerini implant piyasasına sunuyor. Dental implant dti implant markasıalanında böylesine büyük bir başarıya sahip olmasına katkı sağlayan pek çok insan vardır. Yapılan çalışmalar sonucu marka, dünya standartlarının üstünde ürünleri ile adını duyurmuştur.

Thommen İmplant Markası

Bu markamız İsviçre kökenli. Thommen Medical dental implant markası 1975 yılında kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana implant alanındaki başarılı çalışmaları ile adından söz ettirmeye başlamıştır. Konik dizayn üzerinde yaptığı çalışmalar sonucu akımın öncülerinden olmayı başarmıştır. Çalışmaları önüne sınır koymayan marka, yenilik düşüncesini temele alıp çalışmalarını bu düşüncethomen news implant markası ile yürütmüştür. Bu sayede 1996 yılında silindirik implantları geliştirmiş ve pazara sunmuştur.

İmplance İmplant Markası

2012’de Görkem Serçe tarafından kurulmuştur.  Yerli bir impant markası olan İmplance  kısa sürede büyük bir gelişim göstermiştir. Böyle kısa bir sürede dünyaya açılmayı başaran marka, en başarılı implant markalarından biri haline gelmiştir. Şu an Trabzon’da bulunan üretim fabrikası, kaliteli ürünlerin piyasaya sunulmadan önce geliştirildiği noktadır.

İmplance Türkiye’de onlarca bayisi ile FDA’dan (Amerikan Federal İlaç Ajansı) onay alabilen tek implant markası Implance Dental İmplant markasıdır. Günümüzde en iyiye giden yolculuğunda çalışmalarını dinlenmeden devam ettiren marka uygulama kolaylığı, kalitesi ve oldukça geniş ürün yelpazesi ile hem diş hekimleri hem de yerli hastalar tarafından da en çok tercih edilen implant markaları arasına girmeyi başarmıştır.

Tekka İmplant Markaları

Fransa’da 2001 yılında kurulan Tekka dental implant markası, kurulumundan bu yana dünyadaki implant ihtiyacını gidermek için çalışma araştırmalarını devam ettirmektedir. Başlangıçta bile hedefi dünyaya açılmak olan marka, hedefini kısa sürede gerçekleştirme başarısına erişmiştir. Dünyada pek çok distribütörleri olan marka, Türkiye’de de faaliyetlerine devam etmektedir. Üretim fabrikalarında tekka implant markasıson teknoloji cihazlar ile çalışan Tekka dental implantın, tasarımını yapıp ürettiği patentli teknolojileri de vardır.

CSM İmplant Markası

CSM dental implant, 2000 yılında Güney Kore’de varlığına başlamıştır. Kurulumundan bu yana yüksek kalitede ürünlerle adını duyurmak isteyen marka, uzman diş hekimi Sungam Cho tarafından kurulmuştur. Kısa sürede büyüyen marka tüm dünyada Güney Kore’nin en başarılı markalarından biri olarak bilinmektedir. Tasarlanan bütün ürünlerini, diş hekimleri ve hastanın ihtiyaçlarını temel CSM implantalarak geliştiren marka gelişim faaliyetlerini hız kesmeden devam ettirmektedir. Yaptığı çalışmaların sonucunu da hastaların ürünlerle ilgili yüksek memnuniyetleri ve markanın tavsiye edilmesi ile almaktadır.

Zinedent İmplant Markası

İthal bir implant markası olan Zinedent, 2015 yılında kurulmuştur. Ankara’da kurulan bu marka Batı Group ve Straumann grup ortalığının bir sonucudur. Batı Group ile devam eden ortaklık sayesinde ürünlerini Türkiye dışına çıkarmayı amaçlayan markanın, sektörde 20 yıllık bir tecrübesi mevcuttur. Markanın şu an bulunduğu noktaya bakarak kısa sürede büyük işler başardığını söyleyebiliriz. Türkiye dışına da hizmet vermek için çalışan Zinedent dental implant markası, Orta Asya ve Ortadoğu’da da hizmet alanının genişletmek için araştırma ve çalışma faaliyetlerine devam etmektedir.zinedent markası nasıl

Zinedent dental implant markasına ait birkaç ürün şunlardır: TEC-2 implant, İndeksli Dayanak ve Ekvator Hassas Tutucu, Zinedent Dayanak, Çok Üyeli Vida ve Tutucu Dayanaktır. Ürünlerinde kaliteyi esas alan marka, hammadde olarak dayanıklı maddeler tercih etmiştir. Böylece ürünlerin kaliteli ve uzun ömürlü sağlanmıştır. Zinedent dental implant markası, tüm ürünleri için gönül rahatlığıyla kullanma garantisi vermektedir.

Hiossen – İmplant Markaları

Pennsylvania’da 2006 yılında kurulan Hiossen dental implant, şu an büyük bir pazara yön vermektedir. 20’den fazla ülkeye hizmet taşıyan marka Amerika pazarında büyük bir role sahiptir. Kısa sürede dünyadaki en iyi implant markası olmayı başarmasının yanında, müşterilerinden aldığı memnuniyet içerikli geribildirimler de markanın motivasyonunu arttırmıştır. Titiz bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkan ürünler de dünyada etkisini göstermiştir.

Zimmer İmplant Markası

Zimmer dental implant markası, 9 kişilik bir ekip ile 1927 yılında kurulmuştur. Çalışmalarına Zimmer Holding devam eden marka, yaptığı başarılı işlerle adını dünyaya duyurmuştur. İmplant sektöründe başarılı girişimleri bulunan Zimmer dental implant, bünyesindeki pek çok çalışanı ile çalışmalarına devam ediyor. Şu ana kadar, 100’den fazla ülkede temsilcilikleri bulunuyor ve hizmet faaliyetlerini devam ettiriyor.

Dünya çapında 8000’den fazla personeli ile, implant sektörüne yeni ürünler sunmak için çalışmalar yapıyor. Adını başarıyla duyurmuş olan Zimmer dental implant, ürünleri ve çalışmalarına inanması sayesinde, pek çok klinik ve diş zimmer implanthekimi ile de güven garantisi vererek ilişkisini devam ettiriyor.

Bredent İmplant Markası

Almanya’da kurulan marka protez ve üst yapı konusunda dünyadaki en iyi implant markaları arasına girmiştir. Marka kendini geliştirmek konusunda çalışmalarına hızla devam etmiş ve böylesine büyük bir marka haline gelmiştir. Alman disiplini ile birleşen yenilikçi çalışmalar muhteşem sonuçlar doğurmuş ve diş hekimleri tarafından sıkça tercih edilen bir marka haline gelmiştir.

Bredent dental implant markası çalışmalarını implantların kolay ve hızlı bir şekilde uygulanması için akılcı çözümler bulmaya da bredent implant nasıldıryönlendirmiştir. Bulunan çözümler sayesinde implnat ürünü yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Fakat ücret konusunda diğer implant markaları ile arasında açık bir fark vardır. Bunun sebebi implantta kullanılan açılı abutmentler ve protez analogları parçalardır.

 AstraTech İmplant Markası

AstraTech dental implant markası İsveç’te kurulmuştur. İsveç’te kurulan marka, Avrupa’nın pek çok yerinde hizmet vermektedir. Hedefi tüm dünyada hizmet vermek olan AstraTech dental implant markası, ülkemizde de diş hekimleri tarafından en çok tercih edilen implant markalarından biridir. Üretim konusunda kullandığı üst düzey teknoloji sayesinde estetik ile implantı birleştiren bir markadır.

Ürünlerin son derece dayanıklı hammaddelerden üretilmesi sayesinde marka kaliteden ödün vermiyor. Bu da hastaların implantlarını uzun süre gönül rahatlığı ile kullanmasına olanak sağlıyor. AstraTech Dental implant ürünleri kolay kullanımı ve güvenilir olması sayesinde tercih ediliyor. Markanın insan sağlığına verdiği önem sonucu, bu denli bir büyüme gerçekleşmiştir. Ayrıca AstraTech Dental implant markası, tüm ürünlerini ağız içindeki herhangi bir konumda kullanılabilecek şekilde tasarlayıp üretmektedir. Son olarak, ücretlendirme konusunda Premium implant sınıfında yer aldığını söylemekte fayda var.

Neoss İmplant Markası

Neoss dental implant markası 2000 yılında Birleşik Krallık topraklarında hizmet vermeye başlamıştır. Bir mühendis ve profesörün iş birliği sayesinde kurulan şirket, şu an tüm dünyada binlerce ürün satan bir implant markası haline geldi. Böylesine büyük bir gelişmeyi borçlu oldukları faktör ise; sergiledikleri modern duruş ve hizmet verdikleri kitleyi anlayabilmeleridir. Kaliteden hiçbir şekilde ödün neoss implant markalarıvermeyen Neoss dental implant markası, ulaşımı, anlaşılması ve uygulaması kolay ürünler tasarlayıp, üretiyor. Markanın hedefi, implant teknolojisinde büyük yeniliklere imza atmaktır.

Neoss Implant System®, markanın uzun süren bir çalışma sürecinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Neoss Implant System’i tek bir ürün değil, farklı en, boy, genişlik, fonksiyon vs. sahip çeşitli dental implantlardır. Belirlenen ihtiyaca ve alınan siparişe göre üretilen Neoss Implant System’i implant sektöründe oldukça dikkat çekici oldu. Hastanın ihtiyacı doğrultusunda kısa sürede hazırlanan ürün, ömür boyu kullanım garantisi de veriyor.

 IBS Dental İmplant Markası

2005 yılında Güney Kore’de kurulan bir markadır. En baştan prensip olarak yüksek kaliteyi benimseyen IBS dental implant markası, kurulumundan itibaren hızlı bir büyüme sürecine girmiştir. Türkiye’yi de hizmet verdikleri ülkeler arasına sokan marka, uzman personelleriyle birlikte son teknoloji ile ürettiği ürünlerini diş hekimleri ve hastaların kullanımına sunuyor. Sunduğu performans ve memnuniyet oranına kıyasla oldukça uygun bir fiyata sahiptir. Uygun fiyatlı olması da en çok tercih edilen implant markalarından biri olmasında önemli bir role sahiptir.

Geniş bir ürün skalası olmasına rağmen tüm dünyada en çok tercih edilen, patentli implant ürünü Magic FC’dir. Magic FC, tedavi ibs marka implantsonrasında kemiğin hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayan bir üründür. Ürün, tedavi esnasında kemiğe uygulanan baskının minimuma inmesini sağlıyor, böylece kemiğin zarar görmesi engellenmiş oluyor. Ürünü kullanan hastalarda yapılan değerlendirmeye bakarak ortalama %22’sinin ürünün faydasını gördüğü sonucuna varılmıştır.

IBS dental implant markasının bir başka ürünü olan Magicore’da Magic FC’ye benzeyen bir çalışma prensibine sahiptir. Magicore, Magic FC’den farklı olarak hızlı iyileşmenin yanı sıra implantın kemiğe yerleşmesi esnasında daha dayanıklı bir tutunma sağlıyor. Bir diğer ürün olan N.R.Fix ise diğer bütün implant markalarından farklıdır. Tasarımda yapılan farklılık, ürünün ince gövdesi sayesinde kemiğe baskıyı engelliyor. Bu da ürünü bütün abutmentlerle uyumlu hale getiriyor.

Keystone Dental İmplant Markası

2006 yılında ABD’de kurulan Keystone dental implant, implant sektöründe yeni bir markadır. Buna rağmen ürünlerini estetik bir şekilde sunmayı başarmış ve dünyada adını duyurmuştur. Genellikle farklı çene ve kemik yapılarını dikkate alarak gerçekleştirdiği çalışmaların hedefi implantların kolay uygulanabilmesini sağlamayı içeriyor. Şimdiye kadar kendi tasarladığı 3 implant ürününün patentini almış olan Keystone Dental İmplant markası, çalışma ve tasarım süreci boyunca çok fazla sermaye ve emek harcamıştır.

Markanın tanıtımını yaptığı ilk ürün TILOBEMAXX’tır. TILOBEMAXX’ın diğer implant ürünlerinden farkı, standart implantlara göre daha Keystone implantbüyük bir çapa sahip olmasıdır. Ürün, muhteşem tasarımı sayesinde implantın henüz mümkün olmadığı durumlarda bile uygulanabiliyor olmasıdır. Keystone dental implant markasının bir diğer ürünü PrimaConnex’tir. Bu ürünü diğerlerinden farklı kılan, renk kodlu tasarımı ve yakalı dizaynı olmasıdır.

Yakalı dizayn sayesinde implant ve abutment arasına hava giremez, renkli kod sayesinde de tedavi sürecinde diş hekiminin işi kolaylaşmış olur. Markanın patentini aldığı son ürünü ise, PrimaPlus’tır. PrimaPlus’ta, kemik ve implant kaynaşana kadar tutunmaya yardımcı oluyor ve iyileşme sürecini kısaltıyor.

 MegaGen İmplant Markası

Bir grup deneyimli cerrah tarafından 2002’de kurulan Megagen dental implant markasının kurucular, Kore’deki en büyük diş hastanelerinden birinin de ortaklarındandır. Başlangıçtan beri hedef olarak belirlenen yüksek kalite düşüncesi, üretim ve tasarım aşamasında kendini göstermiştir. İmplant sektöründe yeniliklere imza atmak isteyen marka, çalışmalarını da bu doğrultuda sürdürmüştür. Zor vakalarda bile tedavi sürecini diş hekimi ve hasta için kolaylaştırmaya yönelik tasarımlar, yeni tedavi yöntemlerinin gelişmesini sağlamıştır.

Megagen dental implant markasının, AnyRidge ürünü markanın dünya çapında tercih ediliyor olmasında önemli bir ole sahiptir. Ürünün özellikleri, diğer implant ürünlerinin önüne geçmesinde büyük katkısı bulunur. Yenilik vizyonu ile çalışan marka, 2011 yılında dijital diş hekimliği hizmetini aktif hale getirmiştir. Çalışmalarını durdurmayıp, hep daha fazlası için çalışan Megagen markası 2018 yılında en büyük implant tesisini Asya’da açmıştır. Aynı yıl kendi adıyla dental ürünlerini piyasaya sunan marka, şu anda 90’dan fazla ülkede hizmet vermektedir. Kısa bir sürede sınırlarını bu denli genişleten bir markanın başarısı tartışılamaz.

Mode Dental Markası

2018 yılında kurulan bu marka, bir grup şirkete bağlı olarak çalışmaya başlamıştır. Kurulduğu günden bu yana, uzman kadrosu sayesinde yeni ürünler için birçok çalışma yapmıştır. Kaliteli ürünler ortaya çıkarmak ilkesine bağlı olarak yapılan üretimler, meyvesini vermiş ve Mode dental implant bir marka haline gelmiştir. Üretimde en pahalı ve son teknoloji cihazlar sayesinde bağlı oldukları kalite ilkesi ile doğru orantılı bir çalışma süreci izlemişlerdir.

İmplant sektörüne getirdikleri tek tornavida tasarımı ile büyük ses getirmiş olan Mode dental implant markası, hastanın konforlu bir tedavi süreci geçirmesi için çalışıyor. Marka yaptığı başarılı tasarımlar ile Amerikan Third Wave Dental Enstitüsü’nün en başarılı implant markaları arasına girmeyi başarmıştır. Şu an 30’dan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Ürünlerin hammaddesi olarak kullandığı titanyum, kaliteli sonuçlara ulaşılmasında büyük katkıya sahiptir.

Nucleoss İmplant Markası

2001 yılında İzmir’de temelleri atılan Nucleoss dental implant, Türkiye’deki ilk dental implant üretimini yapan markadır. Sahip olduğu prensiplere sıkı sıkıya bağlı bir şekilde ilerleyen marka, müşterilerinin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Yaptığı işe büyük bir özveriyle yaklaşan marka, dünyada ses getirerek hizmet alanını genişletmek istiyor. Başarının tesadüf olmadığını ve yoğun bir çalışma gerektirdiğinin bilincinde olarak çalışmalarını yönlendiriyor.  İmplant sektöründe yaptıkları yenilikler ile her geçen gün sınırlarını daha da genişletiyor.

Hekimlerle sürekli bilgi alışverişi yaparak devam ettirdiği AR-GE çalışması ile ürünlerini geliştirmeye de devam ediyor. Diş tedavilerindenucleoss implant markaları hastalar için iyi şartlar oluşturmaya yönelik çözümler üzerine, yenilikçi tasarımlar oluşturuluyor. Nucleoss dental implant markası, implant ürünlerindeki kaliteli hammadde sayesinde, ürünün hastalar tarafından uzun bir zaman gönül rahatlığıyla kullanılabileceğinin garantisini veriyor. Nucleoss dental implant markasının ürünleri ise şunlardır: T1 ve T2 Mono İmplant ve Protez Seçeneği, T3 Diş Eti Seviyeli İmplant ve Protez Seçeneği, Tpure Kemik Seviyeli İmplant ve Protez Seçeneği, T5 Kısa İmplant ve son olarak T6 Kemik Seviyeli İmplant. Nucleoss, başarılı ürünleri sayesinde diş hekimleri tarafından da sıkça tercih edilen bir marka haline gelmiştir.

Bicon Dental Implants Markası

1985 yılında ABD’de kurulan Bicon Dental Implants, tüm sektöre kalitesini kabul ettirmeyi başarmış bir marka. Dental implant alanının en eski söz sahiplerinden biri. Araştırma – geliştirme üzerine milyonlarca dolar harcayan Bicon Dental Implants, dental implantların daha rahat uygulanması ve daha uzun ömürlü olması adına pek çok patentli teknoloji üretmiş.

Bu teknolojilerin en yaygın olarak bilinenlerinden kısaca bahsetmek gerekirse: Short Implants™ ilk çıktığı zamanlarda 12 – 14 bicon implantmm  aralığının standart kabul edildiği bir dönemde 8 mm uzunluk ile sert dokunun yeterli yoğunlukta olmadığı hastalarda başarı oranını arttırmayı garantileyen bir teknoloji haline gelmiş.

Firmanın adından söz ettiren bir diğer teknolojisi ise MAX™. MAX ise hem çap olarak rakiplerine kıyasla daha büyük rakamlara çıkabiliyor, hem de özel yiv tasarımı sayesinde normal şartlarda tutunmanın imkansız olarak kabul edildiği hastalarda bile %100 başarı sergiliyor. Her ihtiyaca hizmet eden bu ürünler göz önünde bulundurulunca Bicon Dental Implants markasının neden bu kadar çok tutulduğunu anlamak hiç de zor değil.

BioHorizons İmplant Markası

Aslında kuruluş tarihi çok daha eski olsa da 1997 yılından bu yana dental implantlara odaklanan BioHorizons firması ABD menşeili en tanınmış dental implant markaları arasında yer alanlardan birisi. Kuruluşunu takip eden ilk birkaç yılda yalnızca yerel satışlar yapmayı başaran BioHorizons kısa süre içerisinde büyüyüp gelişti ve bugün tüm kıtalarda 90’ın üstünde ülkede doğrudan satış yapabiliyor.BioHorizons implant

Firmanın en popüler teknolojisi Laser-Lok®. Laser-Lok aslında bir dental implant değil. Daha ziyade ürettikleri tüm dental implantların yüzey dokusunu değiştirmeye yarayan bir üretim tekniği. Bu teknik ile üretilen dental implantlar klinik testlere tabi tutulmuş ve hem kısa hem de uzun vadede takip edilmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda BioHorizons markasının Laser-Lok® teknolojisi ile ürettiği dental implantlarda hem ilk yerleştirmede hem de takip eden iyileşme sürecinde daha iyi tutunma ve kabul görülmüştür. Ayrıca geleneksel yöntemlere kıyasla kemik ile implant arasındaki uyumun daha uzun süre korunduğu tespit edilmiştir.

BioTech İmplant Markası

Biotech implant fiyatı30 yıldan uzun süredir tüm dünyada kaliteli hizmetin sembollerinden biri haline gelen BioTech Dental markası 1987 yılında Fransa’da kurulmuştur. Hem biyomedikal hem de dental implant teknolojileri üzerinde çalışmalarını devam ettiren firma dental implant markaları sektöründe pek çok patentli teknolojinin sahibidir.

BioTech Dental markasının adından sıkça söz ettirmeyi başaran üç ürünü mevcut. Bunların birincisi; dental implantın oluşturduğu baskı ve kuvvetin tüm yüzeye eşit dağılmasını ve böylece istenmeyen hasarların önlenmesini engellemeyi amaçlayan Kontact. Kontact buna ek olarak kanat şeklinde yanal yüzeylere sahiptir.

Bu özelliği ile de implantın kemiğe ilk yerleştirmesi aşamasında uygulanması gereken kuvveti azaltmış ve daha konforlu operasyonlar için zemin hazırlamıştır. Kontact’a ek olarak BioTech Dental’ın biyogeçirgenliğin minimuma indirilmesi gereken durumlarda kullanılmak üzere tasarlanan Weego.F.R. adlı bir teknolojisi de mevcut. İlk yerleştirme esnasında yüksek stabilizasyon için ise BIS ve BIS Conic adlı modeller kullanılabilir.

 Camlog İmplant Markaları

1999 yılında ilk çalışmalarına başlayan Alman menşeili bir firma Camlog. 20 yıl gibi kısa bir süre zarfında çok büyük başarılara imza camlog implant nasıldıratan firmanın sloganı, vizyonu hakkında sağlam ipuçları vermeye yetiyor aslında: “Keşfedilecek çok şey var!”. Camlog’un dental implant dünyası için attığı en önemli adımlardan biri; geleneksel titanyum implantları seramik implantlar ile değiştirme fikriydi.

Alman mühendisliği denince akla gelen disiplinli ve titiz çalışma ile kısa sürede dünya çapında büyük başarılara imza atan Camlog markası, Türkiye’deki hizmetlerini İstanbul’da bulunan ofisleri aracılığıyla yürütüyor. Direkt Türkiye’de hizmet verdiği içinse hem servis bakımından hem de ücret bakımından rakiplerine kıyasla daha etkili. Camlog dental implant markasının implantoloji alanına kazandırdığı 4 önemli patentli teknoloji mevcut. Bunlar Ceralog® (seramik implant teknolojisi), Camlog®, Conelog® ve iSy®.

Dentaurum İmplant Markası

Henüz dental implant sistemlerinin keşfedilmesinden yaklaşık 100 yıl önce kurulan Dentaurum markası, 1886 yılından beri Alman endüstrisine şekil veren isimlerden biri. Kurulduğu zamanlarda çeşitli sanayi kollarında araştırma ve üretim faaliyetlerinde bulunan firma, o zamanlardan günümüze ulaştırdığı iş disiplini ve üretim tecrübesi ile dünyanın önde gelen dental implant markalarından biri olarak anılıyor. Tüm dünyada 130’dan fazla ülkede resmi temsilcikleri bulunan firmanın günümüz dental implant piyasasındaki payı ise tahminen 70 milyon € civarında.

Dentaurum dental implant markasının sektöre yenilikler kazandıran pek çok patentli teknolojisi mevcut olsa da; firmanın istediği başarıyı yakalamasının ardındaki en önemli sebeplerden biri CITO mini®. Hem çap hem de uzunluk bakımından en yakın rakibine kıyasla bile çok daha küçük olan CITO mini®, normal şartlarda çene yapısı implant uygulanmasına müsaade etmeyen hastalar için aranan ilaç. İsmi gibi mini yapısı sayesinde uygulanması hem diş hekimi için daha az zahmetli, hem de hasta için daha konforlu. Bunun dışında firmanın öne çıkan diğer ürünleri ise TioLogic® ve Tiolox®.

 Dentsply Ankylos İmplant Markası

Dünyanın yalnızca dental implant alanında değil, genel olarak biyomedikal alanında en büyük birkaç isminden biri olan Dentsply, 1899 yılında küçük bir sermaye ile ABD’de kuruldu. Bugün ortalamalara bakıldığı zaman 4 milyar $’ın üzerinde yıllık ciro yapan ve 20.000’den fazla çalışanı bulunan bir marka haline geldi. Dentsply, Türkiye’deki dental implant pazarı ile de yakından ilgileniyor. İstanbul’da bulunan resmi temsilcilikleri sayesinde hem tedarik konusunda hem de satış sırası ve sonrası destek konusunda rakiplerinden bir adım önde.

EuroTeknika İmplant Markası

Fransa kökenli bir marka olan EuroTeknika, 1992 yılında ulaşılabilir implant teknolojileri konusunda en tanınmış isimlerden biri olan Dr. Guy Hure tarafından kuruldu. İşin içinden geldiklerini sık sık dile getiren Dr. Hure, EuroTeknika’nın işin endüstriyel değil klinik kısmına odaklandıklarını ve onlar için önemli olan şeyin fonksiyonel bir kalite olduğunu vurguluyor.

EuroTeknika yaklaşık 30 yıldır yalnızca bilimsel temelli klinik araştırmalar yürüttü. Bu araştırmaların bir sonucu olarak da dental implant sektöründe pek çok yeniliğe imza attı. EuroTeknika’nın patentli teknolojileri gözden geçirildiğinde iki tanesi özellikle büyük ilgi çekiyor. Köprü yapımında yüksek tutunma olanağı sunan ve ortalama 1 gün gibi rekor bir sürede operasyonun bitmesini sağlayan All In Bar® bu teknolojilerden biri. Diğeri ise eksik diş bölgesinin 3D modellenerek “kişiye özel implant” üretimini mümkün kılan iphysio®.

Bir Günde İmplant

0

Bir Günde İmplant

Gerek görsel medyada gerekse internette sizde dikkat etmiş olabilirsiniz. Oldukça fazla gündeme gelmeye başladı. Son zamanların en dikkat çeken konularından biri Bir Günde İmplant işlemi. Bu mümkün mü?. Tabiki. Ancak dikkat ederseniz zaten tüm dünyada implant tedavisi bir günde yapılıyor. Ancak implantın kemik ile kaynaşması süreci ve implant üzerine uygulanacak dişlerin yapılacağı bir süreç var. 

Bir Günden İmplant Yapmak ve Diş Yerleştirmek Mümkün mü?

Teknolojinin zirve yaptığı bir zamandayız. Teknik olarak belirli şartlar bir araya geldiğinde implant uygulamasının ardından aynı gün alınacak ölçü ile implantın üzerine diş yapılabilir. Yani Bir Günde İmplant mümkün. Hem de implantın kemik ile kaynaşmasını beklemeden. Bu işlemin uygulanabilmesi için bol ve kaliteli kemik dokusuna sahip olmak lazımdır. Kemik yeterli kalınlıkta ve hacimde ise bir günde implant ve üzerine diş kaplaması mümkün olabilir.

Ancak bu hacim ve kalitede kemiğe pek sık rastlayamıyoruz. Yeterli kalitede kemik olmadan bir günde implant yapılıp aynı gün üzerine diş koyulduğunda implantın başarı oranı düşer. Yani kemik ile iyi bir tutunma sağlanmadan üzerine yük gelen implant hareket eder ve kaybedilebilir. Bu riskli durum ile karşılaşmamak için büyük çoğunluk ile implant uygulaması sonrası kemik ile birleşmenin sağlanması amacı ile 2-3 ay gibi beklemek gerekir.

İmplant kaybı çoğu zaman yerine yeni bir implant uygulaması ile telafi edilebilir. Ancak hasta ve hekim için istenmeyen bu gibi tatsız durum ile karşılaşmamak açısından biz genellikle işi garantiye alıyoruz ve aslında bir pazarlama metodu olan bir günde implant gibi sloganik bir yaklaşımla hastalarımızın kafasını karıştırmak istemiyoruz.

Peki Neden 3 Ay Bekleme Süresi?

İmplant kemik içerisine yerleştirildikten sona üzerine diş eti ile kapatılır. Ağızda görünmez. Kemik için uyumlu bir malzeme olan titanyum 60 ile 90 gün gibi bir süre içerisinde biyolojk olarak kemik ile kaynaşır. İlk yapıldığı anda sadece mekanik vida burguları ile tutuculuk sağlamaya çalışan implant bekleme süresi tamamlandığında kemiğin bir parçası gibi sağlam ve çiğnemeye hazırdır.

İlk uygulandığı ilk gün üzerine diş takılıp yük taşıtmak istendiğinde mekanik dayanıklılığı artmadığı için kemik ile biyolojik tutunma sağlayamadan hareket eder ve kaybedilebilir. Ancak yeterli kemik hacmi ve kalitesi olduğunda bazı vakalar için uygulanabilen bir günde implant uygulamasını her hasta için uygun gibi tanıtmak ve hasta bu beklentiye girerek kliniğe geldiğinde ise “sizin için uygun değil size klasik yöntem ile bekleyerek uygulamak gerekli “demeyi doğru bulmuyoruz.

Hangi İmplant Markası Tercih Edilebilir?

Gerçek şu ki implantların hepsi sağlık kuruluşlarından onay alarak piyasaya çıkarlar. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu implantın belgeli, lisanslı implant olmasıdır. Maalesef Uzakdoğu’da üretilen ve biyolojik testleri yeterince yapılmadan birtakım belgeler almış olan implantları duyuyoruz. İmplantın yeterli özelliklere ve biyolojik uyuma sahip olması hekim sorumluluğundadır.

Hasta implantın üretim aşamalarını veya orijinalliğini takip edemez. Bu nedenle güvenebileceğiniz implant güvenebileceğiniz doktor veya klinik tarafından size temin edilebilir. Bu konuda bizleri arayarak daha net bilgi edinebilirsiniz.  Aklınıza takılan her türlü soru için bize iletişim sayfamızdan ulaşabilirsiniz.

Bebek ve Çoğuklarda Ağız Diş Sağlığı

Süt Dişleri Tedavi Edilmeli mi

Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. “Nasıl olsa değişecek!” düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur. Süt dişlerinin önemini şöyle açıklayabiliriz;

Süt dişlerinin beslenmede önemi vardır. Çürük dişleri olan çocuklar dişleri ağrıdığı için doğru dürüst yemek yiyemezler. Aynı şekilde dişleri çekilen çocuklar da yemek yiyemedikleri için büyüyüp gelişemezler.

Genel vücut gelişiminin yanı sıra süt dişleri çenelerin gelişimi için de gereklidir. Çürük ya da dişeti problemi nedeniyle dişleri çekilen çocuklarda çeneler çöker ve yaşlı bir görünüm alır. Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır.

Her çocuk gülmeyi sever. Güzel bir gülümseme için ise sağlıklı dişlere ihtiyaç vardır.

Güzel görünmek büyük küçük her insanın en doğal isteğidir. Çürük ya da eksik dişleri olan çocuklar çirkin göründüklerini düşünerek psikolojik rahatsızlık duyarlar. Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimi dişlerin yerini korumaktır. 10 çocuğun bir sıraya yan yana oturduğunu düşünün. Bunlardan biri kalktığında diğerleri onun yerine doğru kayarak daha rahat otururlar.

Yeni bir çocuk gelip de sıraya oturmaya kalkarsa diğerleri sıkışmak zorunda kalacaktır. Aynı şekilde bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir.

Bebeğimin dişleri sürer sürmez çürüdü.  Nedeni ne olabilir?

Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Bu kadar erken bir dönemde çürük oluşmasının nedeni de biberon çürüğü adı verilen çürüklerdir. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir.

Gece yatmadan önce ya da uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur. Bu nedenle özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir.

Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir?

Bebeklerde meydana gelen çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koruyucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir.

Bunlar nelerdir?

  • Bebeğinizin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin. Beslendikten sonra uyutmaya çalışın.
  • Biberondaki süte şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin.
  • Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin.
  • İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizleyin.

Biberon çürüğünün önemi nedir?

Biberon çürüğü görülen dişler tedavi edilmezse ağrı yapar ve iltihaplanır. İltihaplı ya da ağrıyan dişler bebeğin huzursuzlanmasına ve beslenme düzeninin bozulmasına neden olur. İltihap alttan gelecek kalıcı dişler de etkileyip şekillerinin bozuk olmasına yol açar. Bu dişler çekilmek zorunda kalırsa çocukta konuşma problemleri ortaya çıkabilir.

Biberon emmediği halde bebeğimin dişleri çürüdü; neden olabilir?

Biberonun yanı sıra emziklerin ağlayan bebekleri susturmak amacıyla bal, pekmez, reçel gibi tatlandırıcılara batırılarak verilmesi de biberon çürüklerinin başka bir nedenidir. Bunun yanı sıra, dişler sürdükten sonra oyalanmak amacıyla bebeğin eline verilen karbonhidratlı-şekerli gıdalar da diş çürüklerine neden olur. Çocuğu bu tür gıdaların yerine elma, havuç gibi besin değeri yüksek; diş temizliğine yardımcı gıdalara yönlendirmek gerekir.

Bebeğimin dişlerinin sürmesi gecikti. Endişelenmeli miyim?

Genel olarak bebeklerde ilk dişler 6 aylıkken sürmeye başlar. Ancak bebeğin kendisine bağlı birtakım faktörlerin etkisiyle gecikmeler olabilmektedir. Bir yaşına kadar gecikmeler normal kabul edilir. Bebeğiniz 1 yaşına bastığı halde ağzında dişi yoksa nedeninin araştırılması açısından bir diş hekimine götürmek gerekir.

 Diş çıkarma sırasında dişetlerinde ve ağızda ne gibi belirtiler görülür?

Çocuklarda diş çıkarmadan bir iki gün önce huysuzluk, iştahsızlık, dişetlerinde kaşıntı, salya miktarında artış olabilir. Dişin çıkacağı bölgede dişeti kabarmıştır. Bütün bu şikâyetler dişlerin çıkması ile kaybolur. Bu şikâyetlerin tümünü giderecek bir ilaç yoktur. Çocuğu rahatlatmak amacıyla yemeklerden önce uygulanmak üzere eczanelerde satılan pomatlardan yararlanılabilir.

Diş çıkarma sırasında çocuğun genel durumu bozulur mu?

Eskiden diş sürme çağına gelen çocuğun her şikâyeti diş çıkarmaya bağlanırdı. Her ne kadar diş sürmesi genel sağlık üzerinde bazı etkiler gösteriyorsa da havale, ishal, bronşit gibi hastalıkların nedeni artık diş sürmesine bağlanmıyor. Çocuğun genel durumundaki bozukluktan diş sürmesini sorumlu tutabilmek için başka bütün nedenlerin araştırılması gerekir. Bu nedenle böyle bir problemle karşılaşıldığında bir çocuk hekimine danışmayı ihmal etmemek gerekir.

Süt dişlerinin sürmesi ne zaman tamamlanır?

24 -30 aylar arasında süt dişlerinin sürmesi tamamlanır. Süt dişleri tamamlanmış bir çocukta her bir çenede 10 adet olmak üzere toplam 20 adet diş bulunur.

Kalıcı dişler ne zaman sürmeye başlar?

6 yaşında süt azıların arkasından “6 yaş dişleri” dediğimiz daimi dişler sürmeye başlar. Bu dişler alt ve üst çenede sağlı sollu ikişer tane olmak üzere toplam dört tanedir. Genellikle süt dişi zannedildikleri için çürüdüklerinde tedavi edilmeyip çekilirler. Hâlbuki diş sistemi için çok önemli olan bu dişlerin çekilmesi dişlerde tedavisi çok zor olan çapraşıklıklara neden olur.

7–11 yaşlar arasında süt dişleri sallanır ve alttan gelen kalıcı dişler onların yerini alır. 12 yaşında 6 yaş dişlerinin arkasından 2. daimi büyük azılar çıkar. 6 yaş dişleri gibi bunlar da bir süt dişinin yerine sürmeyen dişlerdendir.

Bebeğim dişli doğdu  ne yapmam gerekir?

Bazen bebekler dişli doğabilir ya da doğumdan hemen sonra bebeklerde diş sürebilir. Bu dişler genellikle sallanan dişlerdir ve bebek yutabilir ya da nefes borusuna kaçabilir düşüncesiyle çekimi gerekir. Yaratacağı bir diğer problem de beslenme sırasında annenin göğüs ucunun tahriş olmasıdır. Böyle bir durumda bir diş hekiminin müdahalesi gerekir.

Bebeğimi diş hekimine  ilk ne zaman götürmeliyim?

Bunun için en ideal zaman bebeğin ilk dişleri çıktıktan sonraki altı aydır. Çocuğunuzun dişleri ile ilgili problemler çok erken yaşlarda başlayabilecektir. Bu dönemde bebeğin beslenmesi, diş bakımı ve emme alışkanlığı hakkında bilgi edinerek ortaya çıkacak problemlerin başlaman önlemek mümkün olacaktır.

İlk diş muayenesinin önemi nedir?

Çocuğunuzda henüz çürük ve ağrı olmadan diş hekimiyle tanışıp rutin `sohbet ve kontrol` ziyaretlerinde bulunulması, toplumdaki diş hekimi korkusunun çocuklara geçmesinin önlenmesi bakımından büyük önem taşır.

Çocuğumu ve kendimi ilk muayene nasıl hazırlayabilirim?

Çocuğunuzu diş hekimine götürmeden önce yapılacak işlem hakkında bilgi edinmek en doğru yöntem olacaktır. Genelde dişlerde çok büyük oyuklar oluşmadan ve şiddetli ağrılar başlamadan diş hekimine başvurmak tedavinin hem çocuk hem de hekim açısından daha kolay olmasını sağlar.

Ancak, ” Doktor iğne yapmayacak ” diye ön yargı ile getirilen çocuğa hekim anestezi yapmak zorunda kalırsa, çocuğun hem size hem de hekime güveni kalmaz. Bu nedenle çocuğu tedavi konusunda doğru bilgilendirmek, korkusunu yenmek ve güvenini kazanmak açısından önemli olacaktır.

Çocuklarda diş hekimi korkusu neden olur? Alınması gereken önlemler nelerdir?

Çocuğunuza diş tedavisinin hiçbir korkulacak yanı olmadığını anlatırsanız, kolaylıkla diş hekimine götürebilirsiniz. Ancak genelde Anne-Babalar “Uslu olmazsan seni dişçiye götürürüm, O da bir güzel dişini çeker!” sözleriyle diş hekimi kavramını bir korku unsuruna dönüştürür.

Bu nedenle;

1) Çocuğun diş hekimine götürülmesi bir ceza anlamı taşımamalıdır. Tam aksine çocuğa diş hekimine severek gideceği bir ortam yaratılmalıdır.

2) Dikkat edilmesi gereken başka bir konu da, diş hekimine gitme ile çocuğun maruz kalacağı ağrı olayı arasında bir çağrışım uyandırmamaktır. Ancak, çocuğa ” Dişin hiç ağrımayacak” diyerek onu yanıltmak; ilerideki tedavileri güçleştirir.

3) Diş hekimi ile çocuğun iyi bir diyalog kurması, çocuğun korkusunu yenmesine yardımcı bir faktördür. Bunun için diş hekiminin sorduğu sorulara çocuğun kendisinin yanıt vermesine izin verin.

Eğer tüm bunlara rağmen çocuğunuzun diş hekimi korkusu aşılamıyorsa ve çocuğunuzun çürüklerinin tedavisini aksatmak istemiyorsanız sedasyon ya da genel anestezi altında, konusunda deneyimli anestezi ve reanimasyon uzmanı ve uzman bir diş hekimi ile uygulama yapılabilen bir merkezde, tedavi yaptırmak mümkündür.

Çocuklarda ağız bakımı nasıl yapılır?

İlk dişler ağızda görünür görünmez, temizlenmeye başlanmalıdır. Temiz bir tülbent ya da gazlı bez kullanılarak; sabah kahvaltı sonrası ve gece yatmadan önce dişlerin silinerek temizlenmesi gerekir. Diş fırçası kullanımına bebeğin arka dişlerinin çıkmasından sonra başlanabilir.

Fırçalama için en iyi teknik hangisidir?

Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik önermek ve uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığını kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen ya da kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysaki mikroplar, dişlerin ara yüzleri ya da çiğneyici yüzeylerinde daha kolay birikir. Bu nedenle fırçalamadan sonra Anne-Babanın kontrolü şarttır.

Okul çağındaki çocuklarda fırçanın diş-dişeti birleşim yerine 45° eğimle yerleştirilip dişlerin görünen yüzeylerini döndürme hareketiyle, daha sonra da dişlerin çiğneyici yüzeylerinin ileri-geri hareketlerle fırçalanması önerilmektedir.

Çocuğum için hangi diş fırçasını seçmeliyim?

Çocuğun ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları kullanılmalıdır. Sert fırçalar dişleri aşındıracağı için kullanımı uygun değildir. Eskimiş bir süpürgeyle süpürme işlemi nasıl yapılamazsa, eski bir fırçayla da dişler fırçalanamaz. Fırça kılları aşınır aşınmaz (ortalama 6 ay) mutlaka değiştirilmelidir.