Ana Sayfa Blog Sayfa 3

Sedasyon Fiyatları 2020

0

Sedasyon Nasıl Yapılır?

Sedasyon Fiyatları hakkında yazmadan önce Sedasyon Nasıl Yapılır konusunu ve bu tedavi metodunu tercin eden hastaların merakını gidermekte fayda var. Sedasyon, genel anestezi uzmanı tarafından uygulanan bu işlemde sedatif  ilaçlar kullanılıyor. Amaç  hastanın uyku haline geçip uygulanan tedaviden haberdar ve rahatsız olmaması.  Böylece operasyon her iki taraf açısından da çok rahat ve sağlıklı olarak devam edip neticelenecektir.

Sedasyon Herkes İçin Uygunmu?

Bazı istisnalar hariç elbette herkes için uygundur. Açıklayalım. Sedasyon tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı herhangi bir sakıncası bulunmayan hastaların tamamı bu işlemden gönül rahatlığı ile faydalanabilir.  Ancak tabiki sedasyon diş tedavisinin hamilelik ve emzirme zamanında yapılmaması gerektiğini özellikle belirtmek gerekiyor.  Ciddi fobi derecesinde diş hekimliği korkusu bulunan hastalarımız için Sedasyon Diş Tedavisi süper bir metod diyebiliriz.

sedasyon

Sedasyon Tedavi Fiyatları

Asıl merak edilen konuya geldik. Sedasyon Fiyatları bu alanın en merak edilen kısımlarından biri. Bu aşamada merak edilen bir diğer konu da sedasyon diş çekimi fiyatları .  Fakat şunu belirtelim fiyat noktasında net bir rakamdan söz etmek mümkün değil.  Zira tedaviyi hangi sağlık kurumunda yaptırdığınız, doktorun uzmanlık derecesi, anestezi uzmanının ilaç kullanım oranı ve tedavi edilecek diş miktarı gibi pek çok farklı etken fiyatta belirleyici oluyor. Telefonla yada bizzat kliniğimize gelerek birlikte yapacağımız durum değerlendirmesi sonrası net fiyat tarafınıza bildiriyor olacağız.  

Sedasyon Metodunun Faydaları

Sedasyon Tedavi Metodu her açıdan tüm taraflar için faydalı bir uygulamadır. Sedasyon ile hastamız belli bir süre uyku halinde kalır. Özellikle Çocuk diş doktorları diş hekimi korkusu yaşayan çocukları sakinleştirme amacıyla sedasyon kullanarak diş tedavisi yaparlar. Güvenli bir yöntem olan Sedasyon metodu sayesinde çocuk diş tedavileri rahatlıkla yapılmaktadır.

Cerrahi müdahalelerde kullanılan sedasyonun yanlış bilinenin aksine sinir sistemi ve hücrelere herhangi bir zarar vermez. Sedasyon uygulanan çocuğun bilinci açıktır. Böylece hem hasta hem de doktor rahatlar ve yapılacak işlem kısa sürede ağrısız bir şekilde sonuçlanır.  Sedasyon hasta ile doktor arasındaki iletişimi engellemez.  Hasta soruları cevaplandıracak şekilde bilinci açıktır. Tedavi sonrası yavaş yavaş uyanır ve kendine gelmeye başlar.

Bebeklerde Diş Çıkarma Belirtileri

Bebeklerin ilk yıllarındaki en önemli  dönüm noktalarından biri ilk dişinin göründüğü vakittir kuşkusuz. Süt dişleri çıkmaya başlamıştır artık. Fakat süt dişlerinin çıkması ile birlikte anne baba için zorlu bir dönem başlamış demektir. Zira bebekler bu diş çıkarma sürecinde oldukça huysuz yada huzursuz olurlar. Bu durumda oldukça sabırlı olmak ve bebeğe olabilecek en yoğun bir şekilde destek vermek çok önemlidir.

Bebeklerde Diş Çıkarma Ne Zaman Başlıyor?

Bebekte ilk diş çoğunlukla 6. ay içindeyken çıkmaya başlar. Bazı çocuklar tek seferde tek diş çıkarırken, bazıları da ikişer ikişer yada aynı anda birden çok diş çıkarabilirler. Bu ilk dişler süt dişleridir.  Ancak bebeğin bir yaşına kadar hiç diş çıkarmaması durumu ortaya çıkabilir. Bu durumda, anne baba çocuğun diş gelişimi hakkında bir çocuk doktoru yada  genel diş hekimi ile ayrıntılı olarak konu hakkında görüşmeleri iyi olacaktır.

Bebeklerde Diş Çıkarma Belirtileri Nelerdir

Yoğun kabul edilen ve halk arasında da desteklenen bazı geleneksel inanışlar bebeklerde diş çıkarma belirtileri adı altında anlatılanların gerçekliğini doğrulamaz kuşkusuz. Bu şu demek. Herhangi bir şey için bu diş çıkarma belirtisi diyemeyiz. Zira bilimsel bir ispatlama durumu yoktur. Örneğin Ateş, burun akıntısı yada  ishal birer diş çıkarma belirtisi değil herhangi bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi normal gidn bir süreçte olabilir.

Ancak biz şöyle belirtelim. Diş çıkarma belirtileri çocuktan çocuğa farklılıklar gösterebilir. Bazı çocuklar hiç ağrı hissetmezken bazıları dişin çıkma süresine bağlı olarak birkaç hafta belki biraz daha uzun süre devam eden ağrı ve hassasiyet gösterebilirler.

Örneğin şu belirtilerden bir yada birkaçı bebeğinizin diş çıkarma belirtisi olabilir;

  • Gözle görülen yada görülmeyen şişkin diş eti dokusu
  • Salyasında artış
  • Yanağını, gözlerini, yada kulaklarını durmadan ovalaması
  • Huysuzluk yapması ve mamayı yada biberonu reddetmesi
  • Normal uyku saatinde uyuyamayıp hareketli olması
  • Daha çok katı maddeleri çiğneme yada ısırma isteği

Diş Çıkarma Ağrısı Nasıl Geçer?

Söz konusu bebek olduğu için ağrı kesici ilaçlar vermeyi düşünmemek gerektiğini özellikle belirtelim. Bebekler için diş kaşıyıcı oyuncak halkalar bulunur. Bu tür halkaların kaliteli olanlarından alıp buzdolabında soğutarak kısmen bebeğinize ısırtıp rahatlamasını sağlayabilirsiniz.

Aynı zamanda sizde manuel olarak bebeğin diş etlerine temiz ve soğuk hatta mümkünse eczanelerde satılan dezenfekte edilmiş bir bezle masaj yaparak bebeği rahatlatabilirsiniz.  Bu aşamada boğulma durumuna karşı bebeğe çiğnenmesi zor yiyecekler kesinlikle vermeyin. Ilık banyo yaptırmak, hafifçe sallayarak uyutmak gibi davranışlarda sakinleştirecektir.

Yeni Çıkan Dişin Bakımı Nasıl Olmalı

Minik bebeğinizin ağzını hafifçe temizlemek iyi bir bakım aşamasıdır. Bunun için küçük bir temiz havlu yada yukarıda belirttiğimiz gibi eczanelerde satılan dezenfekte edilmiş bezlerden kullanmak uygundur.  Biberon ağzındayken uyumamasına özellikle dikkat etmek sonraki zamanda oluşabilecek biberon çürükleri için mutlaka dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Bu arada bir diş hekimi ile bebeğin diş bakımı  sürecini konuşmak yine yerinde bir davranış olacaktır.

Çocuklar Ne Zaman Diş Fırçalamaya Başlamalı

Bebek henüz 6 – 8 aylıkken sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce dişleri temiz bir tülbent veya steril gazlı bezi ıslatarak dişlerini silme işlemi ile temizlik başlatılabilir.  Çocuğun arka dişlerinin çıkmasından hemen sonra yani bu dönem 2 – 3 yaşları civarına geliyor.  Bu dönemde yavaş yavaş diş fırçalama eğitimlerine başlanabilir.

Çocuklar çoğunlukla dişlerinin görünen yerlerini fırçalayıp geçerler ancak çürük oluşumunu engellemek için özellikle ara yüzleri ve çiğneyici yerleri fırçalamak gerekir bu yüzden çocuğunuz fırçaladıktan sonra temizliğine anne ve babaların kontrol etmesi gerekir.

Süt Dişlerinin Önemi

Süt dişlerinin sağlıklı olması en az diğer dişler kadar önemli.  Kaybedilen süt dişleri sürekli dişlerin sağlığını bozduğu gibi dizilimini de olumsuz etkileyebiliyor.  Ayrıca unutmayın 3 yaşından önce çocuklarda kesinlikle diş macunu kullanılmamalı. Hatta sağlıklı ağız ve diş yapısı dahası genel sağlık açısından bu sürenin daha çok uzanması gerekmekte. Yani en az 5 – 6 yaşına kadar beklenmeli.

Süt dişlerinin birinci görevi çocuğun dengeli ve sağlıklı beslenmesini sağlamaktır. Bunların yanında süt dişlerinin çürümesi durumunda veya erken kaybında ciddi estetik ortaya çıkar. Süt dişleri kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar. Süt dişi çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmaktadır. Bu da daimi dişlerin olması gerekenden farklı bir yerden çıkmasına veya çıkamayıp gömülü kalmasına sebep olabilir.

Çocuklar İçin Diş Fırçası Seçimi ve Fırçalama Süresi

Esnek ve yumuşak naylon kıllardan yapılmış kesinlikle sert olmayan son derece kaliteli diş fırçaları tercih edilmeli. Sert kıllı fırçalar dişleri aşındıracağı için kesinlikle çocuklar için uygun değildir. Ayrıca önemli noktalardan biri her ay mutlaka diş fırçası değiştirmek gerektiği.  

Fırçalama zamanlarına gelince. Sabah kahvaltıdan hemen sonra ve gece yatmadan önce çocuğunuzun dişlerini fırçalama zamanı olarak oldukça idealdir.  Ama etkili bir şekilde doğru fırçalama tekniği ile yapılması çok önemlidir. Bunu mutlaka öğretmelisiniz. Küçükken kazanacağı doğru fırçalama alışkanlığı bu aşamada çok önemli.

Doğru Diş Fırçalama Tekniği

1 – ) Anne yada baba ile birlikte çocuk, yumuşak kıllı bir diş fırçasını üst ve alt dişlerin diş etlerine doğru 45 derecelik bir açıda tutmalı.

2 – ) Diş fırçası, dişler ve diş etleri boyunca kısa sürtünmeler ve  ileri geri hareketlerle yavaşça hareket ettirilmeli. Bütün dişler için bu şekilde uygulama devam etmeli.

3 – ) Fırçanın ucu, üst ve alt ön dişlerin arkasınada ulaştırılmalı.

Çocuklarda Sağlıklı Beslenme Önerileri

Kuşkusuz dengeli ve sağlıklı beslenme en başta çocukluk çağında başlıyor. Büyüme ve gelişim döneminde olan çocuklar için çok yönlü ve doğru beslenme büyük önem taşıyor. Bizde bu konuda sizlere destek olması açısından bir makale hazırladık.

Kahvaltıda patatese alıştırmayın.

Biliyorsunuz kahvaltı günün en önemli öğünü. Metabolizmanın dengeli çalışması ve güne sağlıklı bir şekilde başlayabilmek için vücut enerjiye ihtiyaç duyar. Sağlıklı ve düzenli bir kahvaltı bu enerji açığını kapatırken, çocukların okul başarısında da çok önemli rol oynar. Bu yüzden kahvaltı menüsünü patates kızartması türünden sıvı yağlı gıdalarla doldurmamak gerekiyor.

Çocuğunuza Sağlıklı Beslenmeyi Anlatın

Süt ve ayran gibi süt ürünleri, balık, tavuk ve kırmızı etten oluşan et ürünleri, sebze ve meyveler, tahıl grupları ( ekmek, makarna, kuru fasulye) ve yağ grubu ( zeytinyağı, zeytin, ceviz) sağlıklı besin gruplarını oluşturur. Sağlıklı beslenmek için her gün bu gruptaki gıdalardan yeterli miktarda tüketilmelidir.

Sadece çocuğun sevdiği besin grubuna ağırlık vermek beraberinde yetersiz ve dengesiz beslenmeyi getirecektir. Buna bağlı olarak şişmanlık, zayıflık, bağışıklığın azalması, ileriki yaşlarda kalp rahatsızlığı, şeker hastalığı ve diğer metabolik hastalıklara yakalanma riski artar. Çocuklar belirli bir yaştan sonra bir kağıda çizeceğiniz renkli besin piramidini eğlenceli bulup yemek yeme konusunda motive olabilirler

Meyve Suyunu Kendiniz Yapın

Kahvaltı menüsüne C vitamininden zengin bol limonlu meyve suyu çok iyi olacaktır. Ancak bu meyve suyunu bizzat siz kendiniz hazırlayın. Sakın hazır meyve sularına yönelmeyin.  Ayrıca hazırladığınız meyve suyuna yeşillik ( maydanoz, marul) eklenebilir. Kahvaltı için tercih edilen meyve suları taze sıkılmış olmalı sıkıldıktan en fazla 30 dakika içinde tüketilmelidir.

Beslenme Çantasına Dikkat

İkinci kahvaltı olarak adlandırılan okul çağı çocuklarının beslenme saatleri en az kahvaltı kadar önem taşımaktadır. Ara öğün gibi de düşünülebilecek beslenme saatinde hafif yiyecekler tüketilmelidir. Sağlıklı bir beslenme çantasında, beyaz peynirli sandviç veya beyaz peynirli tost, ayran ve 1 porsiyon meyve bulunabileceği gibi, ev yapımı az yağlı bir börek, ayran ve bir porsiyon meyve bulunabilir. Hazır poğaça, çikolatalı ekmekler ve salamlı veya sosisli sandviçler tercih edilmemelidir.

Bir Öğün Et Bir Öğün Sebze Ağırlıklı Beslenme Modeli

Köfte, tavuk yada pirzola genelde çocukların en çok sevdiği ve her öğün tüketseler bile bıkmayacakları besinlerdir. Ancak bu yiyeceklerle birlikte sebze alımıda olmalı. Örneğin köftenin yanında çok iyi hazırlanmış sebze ağırlı bir salata iyi olacaktır. Her et öğününde mutlaka bir sebze salatası olmalı.  

Hatta bir öğün et tercih edildiğinde sonraki öğün sebze olmalı, çeşit olarak çocuğun sevdiği tercih edilmeli ve sebzeler C vitaminini kaybetmeden pişirilmelidir. C vitamini kaybını önlemek için sebzeler az suda pişirilmeli ve suları kesinlikle dökülmemelidir. Günlük meyve ve sebze tüketimi 4 – 5 porsiyondur. Meyve porsiyonuda özellikle mevsim geçişlerinde 3 porsiyonun altına düşmemeli portakal, mandalina, greyfurt gibi C vitamininden zengin meyveler tercih edilmelidir.

Asitli İçecekler Yerine Ayran Tercih Edin

Yemeklerle birlikte tüketilen içeceklerde çocukların sağlıklı beslenmesinin bir parçası olduklarından doğru seçim oldukça önemlidirler. Asitli içecekler yada hazır meyve suları yerine süt veya ayran tercih edilmeli. Kemik gelişiminde ve doku onarımında faydalı olan süt ve süt ürünleri günde 3 porsiyon tüketilmelidir. Süt sevmeyen çocuklar için süte tarçın, kakao, bal ya da meyve eklemek çocukların tercihini değiştirebilir.  Ancak bunlara rağmen çocuk süt sevmiyorsa onun yerine yoğurt ve ayran tercih edilerek çocuğun kalsiyum ihtiyacını karşılanmalıdır.

Tahıl Ürünleri Dengeli Olsun

Başlıca enerji kaynağı olan tahıllar ve tahıl ürünleri sindirim sistemi, sinir ve deri sağlığı için gereklidir. Günlük tüketilmesi gereken miktar 7 – 8 porsiyon civarıdır. Enerji içeriği yüksek olan bu grubun fazla tüketimi beraberinde şişmanlığı getireceği için fazla tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Pirinç pilavını çok seven çocuk için her gün pirinç pilavı yapmak dengesiz bir beslenme olacaktır kuşkusuz. Bunun yerine pilavlar garnitür olarak yemek yanında 2 – 3 yemek kaşığı verilmeli, beraberinde çocuğun tercihen tam buğday ekmeği yemesi sağlanmalıdır.

Sedasyon Tedavi Hakkında

Sedasyon İşlemi Nasıl Yapılır?

Sedasyon Nasıl Yapılır sorusu bu tedavi metodunu tercih etmeyi düşünün bütün hastaların ortak merakı. Kısaca şöyle cevaplayalım, genel anestezi uzmanı tarafından uygulanan bu işlemde sedatif  ilaçlar kullanılıyor. Amaç  hastanın derin bir uyku haline geçmesi.  Böylece operasyon her iki taraf açısından da çok rahat ve sağlıklı olarak devam edip neticelenecektir.

Sedasyon Tedavi Fiyatları

Tabi bu aşamada merak edilen bir diğer konu da sedasyon diş çekimi fiyatları .  Fakat şunu belirtelim fiyat noktasında net bir rakamdan söz etmek mümkün değil.  Zira tedaviyi hangi sağlık kurumunda yaptırdığınız, doktorun uzmanlık derecesi, anestezi uzmanının ilaç kullanım oranı ve tedavi edilecek diş miktarı gibi pek çok farklı etken fiyatta belirleyici oluyor. Telefonla yada bizzat kliniğimize gelerek birlikte yapacağımız durum değerlendirmesi sonrası net fiyat tarafınıza bildiriyor olacağız.  

Sedasyon İle Diş Tedavisi Herkese Uygulanabilir mi?

Sedasyon diş tedavisinde kullanılan ilaçlara  karşı herhangi bir sakıncası bulunmayan hastaların tamamı bu işlemden gönül rahatlığı ile faydalanabilir.  Bununla birlikte sedasyon diş tedavisinin hamilelik ve emzirme zamanında yapılmaması gerektiğini belirtmek gerekiyor.  Fobi derecesinde diş hekimliği korkusu bulunan hastalarımız için Sedasyon Diş Tedavisi süper bir metod diyebiliriz.

Sedasyon Tedavi Faydaları

Sedasyon ile hastamız belli bir süre uyku halinde kalır. Özellikle Çocuk diş doktorları diş hekimi korkusu yaşayan çocukları sakinleştirme amacıyla sedasyon kullanarak diş tedavisi yaparlar. Güvenli bir yöntem olan Sedasyon metodu sayesinde çocuk diş tedavileri rahatlıkla yapılmaktadır. Cerrahi müdahalelerde kullanılan sedasyonun yanlış bilinenin aksine sinir sistemi ve hücrelere herhangi bir zarar vermez. Sedasyon uygulanan çocuğun bilinci açıktır. Böylece hem hasta hem de doktor rahatlar ve yapılacak işlem kısa sürede ağrısız bir şekilde sonuçlanır.  Sedasyon hasta ile doktor arasındaki iletişimi engellemez.  Hasta soruları cevaplandıracak şekilde bilinci açıktır. Tedavi sonrası yavaş yavaş uyanır ve kendine gelmeye başlar.

Self Ligating Braketli Ortodonti

Self Ligating Braketli Ortodonti (Hızlı Ortodontik Tedavi)

İnsan hayatında kişilerin en çok dikkat ettiği temel iki alan vardır. Bunlardan ilki, yaşamın doğru ve düzgün şekilde ilerletilmesi ile birebir ilgisi bulunan sağlık konusudur. Vücudun her parçasının sağlıklı olması gerekir. İkinci önemli konu ise dış güzellik ve estetik kaygılardan oluşur. Yani insan, beğenilme dürtüsü ile her parçasının düzel ve hoş olmasını ister.

Bu noktada, her iki konunun da birlikte önem kazandığı en temel bölge ise ağızdır. Ağız sağlığı ve diş güzelliği olarak tarif edilebilecek olan bu konu, diş sağlığı ve diş estetiğini de kapsar. Kişiler, ağızlarındaki kötü görünen ve anomaliler bulunan dişlerini tedavi ettirmek için ortodonti tedavisine başvururlar.

Ağız yapısını ve dişleri inceleyen uzmanların bu noktada eğrilik ya da yamukluk gibi şekil ve düzen bozukluklarına denk gelmeleri durumunda ortodonti tedavilerine başvurmaları gayet olağandır. Özellikle de Self Ligating Braketli Ortodonti (Hızlı Ortodontik Tedavi) bu anlamda önem kazanır. Söz konusu tedavi yönteminde kullanılan braketlerin pratik olması, kolay uygulanması ve güçlü şekilde etki etmesi, tedavi sürecini doğrudan hızlandırmaktadır.

Bu anlamda çok sayıda klinik ya da diş sağlığı merkezi, ortodonti tedavisi görecek olan hastaları için gerekli tetkikleri yapmalarının ardından eğer tüm şartlar sağlanırsa bu ortodonti tedavisi çeşidini uygularlar. En nihayetinde kaliteli malzeme ve hızlı ilerleme ile güzel dişlere kavuşulur.

Destekleyici ve Pekiştirici Ortodonti Tedavisi

Destekleyici – Pekiştirici Ortodonti Tedavisi

Tekrarlamakta fayda var. Ortodonti bilim dalı, genel anlamda çene ve ağız yapısı ile ilgili anomalilerin (sakatlık, bozukluk, eğrilik vb.) düzeltilmesini kapsamaktadır. Yani, diş çapraşıklıklarının düzeltilmesi, çene simetrisinin doğru şekle getirilmesi, çeşitli problemlerin giderilmesi gibi uygulamalar, bu kapsamda değerlendirilmektedir. Estetik ve güzellik kavramlarının bu denli önemli olduğu günümüzde de, bu tip uygulamalar ve tedavi yöntemleri oldukça önem kazanmıştır.

Ortodonti Tedavisi

Ortodonti bilim dalı, teşhis süreci ve tedavi uygulamaları, bütünü ile sağlık ve dış görünüm temelleri üzerinde yükselmektedir. Sağlık açısından sıkıntı yaşamak istemeyen, gelecekte ya da o anda çeşitli durumlardan muzdarip olmak istemeyen tüm bireyler, diledikleri zaman ortodonti uzmanlarına görünerek bir kontrol işlemine tabi tutulabilmektedirler. Buradan hareketle, gerek sağlık açısından, gerek ise estetik açıdan tedavi olmak isteyen tüm hastalar, bu teşhis ve tedavi süreçlerini de sürdürebilmektedirler.

Destekleyici Ortodonti

Ortodonti Tedavisi, hastanın durumuna göre haftalar süren bir süreci temsil etmektedir. Bu süreç içinde, gerektiğinde ek işlemler ve yan kontroller gerekebilmektedir. Destekleyici Ortodonti işlemleri ise, işte tam da bu noktada oldukça önem kazanmaktadır.

Çünkü ortodonti tedavi süreci ne kadar düzgün ve normal yapılırsa yapılsın, devamındaki kontrol ve ek işlem süreçleri mutlak suretle doğru şekilde yönetilmeli ve muhakkak bu işlemler takip edilmelidir. Bu sayede, destekleyici ortodonti uygulamaları kritik bir noktayı tutmaktadır.

Pekiştirici Ortodonti

Ortodonti tedavi sürecinin içinde yer alan destekleyici faaliyetlerden bağımsız olarak, Pekiştirici Ortodonti tedavi süreçleri de olmazsa olmaz bir bölümü oluşturmaktadır. Bilindiği üzere ağız, çene ve diş sağlığı, oldukça zor ve sıkıntılı bir tedavi programı dahilinde çeşitli müdahalelere maruz kalınması ile pozitif bir etkilenme durumu yaşamaktadır.

İşte tam da bu doğrultuda, bu denli zor ve meşakkatli tedavilerin peşinde, pekiştirici uygulamaların olması şarttır. Özellikle sonradan maruz kalınan malocclusions görüntülerin (diş bozukluklarının)  giderilmesi sırasında ve sonrasında, çene ve ağız yapısının takibi çok önemlidir.

Tedavi sonrası gerektiğinde, ortodonti uzmanı hastayı çağırarak çeşitli ek işlemlerde de bulunabilmektedir. Bu şekilde, hem hasta yakından izlenmiş olur, hem de hastanın ihtiyaç duyduğu müdahaleler zamanında uygulanarak oldukça önemli bir süreç başarı ile idare edilmiş olmaktadır.

Destekleyici ve pekiştirici ortodonti tedavileri, tıpkı ortodonti tedavisinin asıl bölümünü oluşturan işlemler gibi, hayati öneme sahip uygulamalardan oluşmaktadır. Tıpkı, bozuk bir aletin tamirinin ardından, periyodik olarak kontrol ve bakım çalışmalarının aksatılmamasındaki doğruluk gibi; ortodonti tedavisinin akabinde de, belirli aralıklarla ortodonti uzmanına görünmek ve gerekli ek uygulamaları yaptırmak çok önemlidir.

Bu sayede, yapılan işlemler ve uygulamalar boşa gitmeyeceği gibi, sağlıklı bir diş yapısı, yine sağlıklı bir diş eti bütünü, çene doğruluğu ve yüz simetri düzgünlüğü de kusursuz şekilde elde edilmiş olmaktadır.

Diş ve çene yapısı, doğrudan diğer vücut sistemlerini de etkilemekteyken, bu durumun bir de psikolojik boyutu bulunmaktadır. Uzun ve yorucu işlemler ile, gerek doğuştan gelen, gerek daha sonradan sahip olunan bir takım sıkıntılı durumların giderilmesinin ardından, bu işlemleri pekiştirmek ve ileriki zamanda tekrar tekrar aynı sorunları yaşamamak için, destekleyici ortodonti tedavileri ve pekiştirici ortodonti uygulamaları ciddi anlamda önemli birer işlemler bütününü oluşturmaktadır.

Kullanılan araçların steril, uzmanların hassas ve uygulamaların titiz şekilde olduğu ortodonti tedavilerinde, tedavi sonrasındaki en önemli adımlar, kontrol ve destek süreçlerini ortaya çıkardığı için, söz konusu işlemler kesinlikle aksatılmamalı ve yabana atılmamalıdır.

Sağlıklı gülüşler, özendiren bir çene güzelliği ile birlikte, harika bir yüz simetrisine sahip olmak; tüm bunların yanında da özgüven olarak kendini iyi hissetmek isteyen tüm bireyler, hemen ortodonti adına bir kontrolden geçmelidirler.

Ortodonti Tedavisi Aşamasında Yeme İçme

0

Ortodonti Tedavisi Aşamasında Yeme İçme Nasıl Olmalı

Ortodonti tedavisi gören kişiler, dişlere takılan braketler ve teller nedeniyle ilk zamanlarda yemek yemede sıkıntı yaşayabilirler. Ağız içine yerleştirilen apareyler ilk birkaç gün yanak ve dudakların iç yüzeyini tahriş edebilir ve batma hissi verir. Belli bir alışma döneminin sonunda kişi rahatlıkla yemek yiyebilir.

Braket ve Tellere zarar vermemesi için yemek yerken dikkatli olunmalı, bazı sert yiyeceklerden sakınmalıdır. Yemek yerken hem dişlere hem de braket ve tellere fazla baskı uygulayacak sert yiyecekler ısırılmamalı, braketli dişlerle ısırarak koparma işlemi yapılmamalıdır.

Yine, braketlerin diplerine ve tellerin alt yüzeylerine yapışan ve temizliği zor olan çikolata, lokum, karamel gibi yiyeceklerden de uzak durmak gerekir. Bu yiyeceklerin temizliği de zordur ve iyi temizlenmemesi durumunda bakteri plağına yol açar. Braketlerin dibinde kalan yiyecek kalıntıları hem kötü ağız kokusuna yol açar hem de braketlerin dişlere tutunduğu noktalarda beyaz nokta lezyonu olarak bilinen kalıcı renk değişimleri meydana getirirler.

Dikkat edilmesi gereken yiyecek ve içecekler:

  • Sakız çiğneme ve lokum, karamel  gibi yapışkanlı yiyecekler,
  • Braketlerin diplerine tutunan ve temizliği zor olan çikolata gibi yiyecekler,
  • Gazlı içecekler, cips benzeri yiyecekler,
  • Fındık, leblebi gibi sert yiyecekler,
  • Braketli dişlere fazla yük getiren ve koçanlı mısır, ayva, havuç  gibi sert meyvelerin ısırılması.

Doktorlar tedavinin başında hastalara dikkat etmesi gereken davranışları ve acil durumlarda yapmaları gerekenleri detaylı olarak anlatırlar.

Örneğin telin çıkması ve uç kısmının batması durumunda telin uç kısmına geçici olarak mum yapıştırılabilir. Doktorlar hastalarına ağız içinde batan kısımlara geçici tedbir olarak yapıştırmak üzere mum verirler. Mum bulunmadığında sakız parçası ile de benzer işlem yapılabilir. Acil durumlarda hemen doktora haber vermeli ve bir sonraki tedavi seansı beklenmemelidir.

Kapaklı Braket Tedavisi

0

Kapaklı Braket Tedavisi ve Fiyatları

Damon sistem olarak adlandırdığımız kapaklı braketler teknolojinin bize sunmuş olduğu en son sistemlerden olup ortodonti uzmanları için adeta bir kurtuluş olmuştur. Damon braket sistemine kapaklı braketler dense de literatürde sürtünmesiz sistem olarak da adlandırılmaktadır.

Dişlerin ön yüzeyinden yapılan sabit tedaviler diş hareketlerinin kontrolünün sağlanması bakımından genellikle tercih edilen tedavi yöntemlerindendir. Sabit tedavi dediğimiz ortodontik tedavilerde görevi, dişlerin üzerine ayrı ayrı yapıştırılan braketler ve teller üstlenmektedirler (teller: braketlerin içerisinde bulunan oluktan geçen tellerdir).

Önceden beri uygulanan klasik sistemlerde braketlerde braket üzerine tellerin bağlanması için ya küçük ince renkli tellerden ya da şeffaf lastiklerden yardım alınmaktaydı. Ancak bu tel veya lastikler çok sürtünme oluşturduğu için dişlerin hareketi yavaş gerçekleşmektedir.

Ayrıca sürtünme dolayısıyla yanaklarda, dudaklarda ve damaklarda ciddi tahrişler olmakta ve yaralanmalara sebebiyet vermektedir. Lastikler de bir takım bakteri oluşumuna diş çürümesine ve bir takım ağız içi sağlık sorunlarına ortam oluşturması düşünüldüğünde, ağız içinin en hassas olduğu bir tedavi aşamasında biraz hijyen açısından sakıncalı görülmektedir.

Ortodonti kapaklı braketlerde tasarım olarak özel kilit mekanizması ile donanmıştır. Bu donanım sayesinde teller özel tasarım braket oluğu içerisine bağlanır. Böylece ekstra tel veya lastik kullanmaya gere duyulmaz.

Ayrıca bu tasarımda kullanılan ark telleri, çok az miktarda güç uyguladığından sürtünme en az seviyeye indirilir. Böylece diş hareketlerinde yavaşlama olmaz. Dudaklar, yanaklar ve damaklarda ise tahribat minimum seviyededir. Kısacası, kapaklı diş teli diğer klasik diş telleri ile kıyas edildiğinde daha konforlu ve daha kısa sürede sonuçlanan bir tedavi süreci sağlamaktadır.

Kapaklı braketlerin faydalarını şöyle sıralayabiliriz;

  • Hijyenik açıdan daha steril aynı zamanda kullanımı ve bakımı daha kolaydır.
  • Tedavi aşamasında randevu seansları diğer klasik braketler ile ortodonti tedavilerinde 4 haftada bir oluşturulmaktayken kapaklı braketle ortodonti tedavisinde 6 haftada bir gelmek yeterli olabilmektedir.
  • Tedavi süreci diğer kalsik braket yöntemine göre daha kısa sürede sonuçlanmaktadır.
  • Seans süresi diğer tedavilere göre daha kısadır.
  • Kapaklı braket tedavisinin en önemli faydası sürtünmesiz oluşudur. Bu sistem sayesinde tedavi diğer klasik braket tedavilerine göre çok daha kısa sürede bitmektedir. Bunun nedeni dişlerin hareketinin hızıdır. Dişler klasik braket tedavi uygulamasında çok yavaş hareket ederken, kapaklı braket uygulamasında çok daha hızlı hareket etmektedir.
  • Damaklarda, iç dudakta ve iç yanak kısmında tahribat oluşmaması yara oluşmasına sebebiyet vermemesi
  • Ağız içi bakımının kolay olması

Kapaklı braket çeşitleri nelerdir?

Kapaklı Safir Braketler

Teknolojinin estetik olarak geldiği son noktadır. Cam safir braketler gelmiş geçmiş en estetik braketlerdir.

Kapaklı Metal Braketler

Kapaklı metal braketler adından da anlaşılacağı üzere metal alaşımlı braket modelleridir.

Kapaklı şeffaf braketler

Estetik bir görünüm sağlaması nedeniyle tercih edilmekte olan braketlerdir. Kullanımına hasta ve ortodonti uzmanı birlikte karar verirler.

Kapaklı braket fiyatları pahalı mıdır?

Kapaklı braket fiyatları klasik braket uygulamaları ile mukayese edildiğinde arada çok büyük fiyat farklılıklarının olmadığı görülmektedir. Zaten kapaklı braketlerin konfor ve tedavi sürecindeki hız söz konusu olunca fiyatlar hasta tarafından hiç göze gelmemektedir.

Ortodonti diş tedavileri arasında komplikasyonsuz sağlam ortodontik olarak en güvenilir tedavi çeşidi olduğundan sıkça tercih edilmektedir. Kapaklı diş teli fiyatları, diğer tedavi yöntemlerine göre klasik diş teli tedavisinden sonra en uygun olanıdır. Fiyatları diğer bütün diş tedavilerinde olduğu gibi hekimin kendisi hasta ile karşılıklı görüşmede belirler.

Diş Kırıldıysa Ne Yapılmalı

0

Diş Kırılması Durumunda Yapılması Gereken Nedir

Konumuz çok önemli. Zira diş kırılmaları sorununu en çok yaşayan grup okul çağındaki çocuklar oluyor. Okuldaki koşturmalı oyunlarda çarpmanın sonucunda yaşanan kazalar, spor yaralanmaları ve kavga birçok çocuğun dişin de kırılmaya neden olmaktadır. Hem aile hem de çocuk için can sıkıcı olan bu kazalar genellikle erkek çocuklarında daha fazla meydana geliyor. Bu  konu ile ilgili olarak gerek bilgilendirme gerekse tavsiye niteliğinde makale hazırladık.

Diş Kırıldıysa Ne Yapılmalı?

Özellikle öğrencilik zamanındaki çocuklarda meydana gelen yaralanma sonucunda darbenin şiddetine göre dişlerde oluşan hasarda farklı olmaktadır. Travma sonrası dişlerde gevşeme, gömülme, sallanma, çatlama olabilir. Bazen de dişler köküyle birlikte tamamen yerinden çıkabilir. Bu tür bir durumda kesinlikle panik yapmamak çok önemlidir.

Köküyle yerinden çıkmış olan dişi kurtarma şansı daha fazladır. Özellikle çocuk kalıcı diş döneminde ise ki bu 6 yaş ve sonrası demek bu durumda dişlerde kırık varsa kırık parçayı bulmak tedavi sırasında önemli olacaktır. Kökünden çıkan dişin saklama koşulu asla kuru bir peçete olmamalıdır. Bu durumda dişin ideal taşıma ortamı ağız içidir.

Eğer dişler köküyle birlikte yerinden fırlamışsa yapılması gereken dişin kök yüzeyine dokunmadan dişi su ile yıkamaktır. Diş dezenfekte edildikten sonra yerine yerleştirilip çocuğa gazlı bez ısırtılarak vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalıdır. Ancak bu yöntemde dişin yutulma riski olduğu için dişin su ya da süt içine konarak korunması tercih edilir.

Diş Kırıldığında Kendi Kendine Yapılacak İlk Müdahale

Panik yapmadan evde uygulanabilecek acil tedavi işlemleri sonucun daha iyi olmasını sağlayacaktır. Yapılacakları şöyle sıralayabiliriz;

  • Öncelikle yaralı bölgeyi ılık suyla yıkayın.
  • Eğer diş yaralanma nedeniyle kırıldıysa kanamayı azaltmak için yüze soğuk kompres buz uygulayın.
  • Çatlak yada kırık dişlerin mümkün olan en kısa sürede onarılması için süratle bir diş hekimine başvurun.
  • Şişme oluştuysa, azaltmak için soğuk kompres uygulayın
  • Eğer diş yerinden çıktıysa dişi hemen ılık suyla yıkayarak temizleyin.
  • Yapılabiliyorsa düşen diş yerine tekrar yerleştirin ya da dişi süt, tükürük veya soğuk su içine koyarak süratle diş hekimine başvurun.

Diş Kırılmasında Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Özellikle çocuğun ön dişlerinin kırılması ciddi bir sorundur. Zira çiğneme fonksiyonu, konuşma ve psikolojik gelişimi açısından bu çok önemlidir. Travmanın oluşturduğu etkiye göre kırılan dişlere yapılan müdahalede farklı olmaktadır. Gelişen teknoloji sayesinde diş kırılmasında tedavi yöntemleri eskiye oranla çok daha kolay. Yeni yapıştırma teknikleri dişlerin eski görünümüne kavuşmasına yardımcı oluyor. Kırılan parça mevcutsa, yapıştırma işlemi uygulanarak diş eski yapısına kavuşturulabilir.

Kırık parçanın olmaması durumunda estetik dolgu ile hasarlı bölgenin tedavisi hemen yapılır. Tedaviyi takiben ilaç desteği verilmiş ise ilaçların düzenli kullanılması gereklidir.

Bu tip travmalarda ilk etapta bakıldığında gözle görülen bir hasar olmayabilir. Çarpma ve darbe sonucu meydana gelen hasar aylar sonra eklemde yaralanmalar ve kırıklar şeklinde karşımıza çıkabilir. Bu gibi sonuçlarla karşılaşmamak için travma sonrası çocuğunuzu mutlaka bir diş hekime götürüp detaylı muayenesi yaptırılmalıdır.