Çoğu hastada diş ve diş eti hastalıkları tedavisinin meydana getirdiği sıkıntı ve gerginliğin bilinç düzeyinin hafif baskılanmasıyla kontrol altına alınabilir
Bir anestezi uygulaması olan bilinçli sedasyonun, hastanın bağımsız veya devamlı solunumunu devam ettire bilmesine olanak sağlayacak şekilde bilinç düzeyinin baskılanması; fiziksel ve sözel uyarılara uygun yanıt vermesi olup, bilinç düzeyinin damar yolundan verilen anestezik ilaçlarla baskılanabilir
Önceden girişimi kabul etmeyen hasta artık kabul eder hale gelmelidir. Hastayla iletişim devam etmeli, özellikle ağrı için lokal anestezi yapılırken iletişim zorunludur. Ağrı eşiğinin yükselmesine imkân sağlanmalıdır. Hastanın solunum, yutkunma gibi koruyucu refleksleri aktif olmalıdır. Kalp hızı, kan basıncı, solunum hızı gibi yaşamsal bulguları düzenli olmalıdır.
Anestezik ilaçların sakinleştirici etkileri nedeniyle kalp hızı ve kan basıncında bir miktar düşme olabilir. Bir miktar unutkanlık olabilir. Bu durum, seçilen anestezik ilaca ve doza bağlı olarak gelişebilir.
Aşırı derecede korkan, iletişim kurulamayan, zihinsel özürlülere ”derin sedasyon”
Derin sedasyon uygulamasında ise koruyucu reflekslerin kısmen kaybolduğu görülür. Fiziksel ve sözel uyarılara uygun yanıt veremeyecek düzeyde bilinç baskılanmıştır. Derin sedasyon, genel anesteziye benzer. Tek farkı genel anestezide uyanıklık tamamen ortadan kalkmıştır. Derin sedasyon ve genel anestezi, aşırı derecede korkan, iletişim kurulamayan, zihinsel özürü bulunan çocuk ve erişkinde, ağız içi ağır travmalarda ve lokal anestezinin yetersiz kaldığı girişimlerde kullanılır
Uygulama öncesinde klinik değerlendirme yapılması gerekir, doz ayarlamasında sara, depresyon, karaciğer-böbrek rahatsızlıkları, astım gibi bazı hastalıkların dikkate alınması gerekir
Hastanın fizik durumu ve öyküsünde şüpheli bir durum halinde, hekime danışılmadan uygulama yapılmaması gerekir, dental tedavi korkusunun sedasyon veya genel anestezi gerektirdiğinin hastayla değerlendirilmesi gerekir
''Sedasyon, çocuklar ve huzursuz hastalar için her zaman güvenli olmaz''
Sedasyon her yaştaki hasta için uygun bir anestezi yöntemi olmayabilir.
Dental girişim gerektiren hastalardaki anestezi yönteminin, yaşa, klinik öyküye ve uygulanacak girişimin büyüklüğüne göre belirlenir, 3 yaş altındaki çocuklarda derin sedasyon uygulanmadığında oldukça tepkisel, uyumsuz davranışlar gösterirler ve sözlü komutlara yanıt vermezler.
Ayrıca çocuğun uykusunu almadan müdahaleye getirilmesi bu uyumsuzluğu daha da artırmaktadır. Bu nedenle sedasyon, çocuklar ve huzursuz hastalar için her zaman güvenli ve yeterli olmaz
Ağızdan verilen ilaçların etki başlama süresi uzun olabileceğinden verilme zamanı iyi ayarlanmalıdır. Daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde damar yolu açıldıktan sonra uygulanacak anestezi tekniğine göre anestezik ajan seçimi yapılır
Sedasyon işlemi nerede gerçekleştirilir?
Sedasyon, her türlü tıbbi ekipmanın sağlanabildiği ve acil müdahale imkânlarının oluşturulduğu hastanelerde ve ameliyat odalarında yapılabilir.
Sedasyon alan hasta, sözel komutlara anlamlı yanıtlar verecek şekilde bilincinin yerinde olduğu, solunumunda, yutkunmasında problem olmadığı, yaşamsal bulgularının normal sınırlar içinde izlendiği, minimal yardımla hareket edebildiği, kanama, bulantı-kusma ve ağrısının olmadığı durumlarda taburcu olabilir.